Hayata Aşka Dair | Yaşar Üstün
Demlenmiş Şiirler | Takım Elbiseli Acılar
XIII
Merhabalar
Harelenmiş
Gözlerin üstüne dize
bulunur mu?
İçinden çıkılamayan kuyularda
Yitirilen nedir
Özlemi bir türlü geçmeyen yüreğimle
Herkesin birbirinden kaçtığı
Uzaklıklar içinde
” Bir ben vardır
Benden içeri…”
Desem…
Yunus Emre kaç yüzyıllar sonra küser mi..?
Kornası havalı kırık 59 model Chevrolet gibi
Ses bile çıkaramazken
Kahrım
Bölüşülmesi unutulmuş yaralı bir elmanın içindeyken
Kim olur hayatının sesi
Kim bulur seni
Bir var bir yok
Mecazlarla dolan beyinlerin
Yükünü taşımak bile acı
Gördüklerimizden öte
Göremediklerimizde
Yasadıklarımızdan öte
Yaşamadıklarımızda hepsi
Kilidi sağlam anahtarlıklarda
Saklı… Aç açabilirsen
At … Atabilirsen
Boğaz Köprüsüne cıkmış
Ölmeye davet bekleyen intihar gibi
Aradığımız
Geriye diye
Sana bana gülümsüyor
Anlaşılmamış gözlerin kalabalık bakışı
Hapsoluyor insanın içine
Zamanın içinde ne kaldı
Halhal takılmış ayak bileklerini çöz
Koş artik rakılı Beyoğlulu şiirler
Cana değiyor…
II.
Umarsızlığım
Acemi halat düğümlerine sıkışmış
Kıyıya bir türlü demir atamayan gemiler
Sessizliklerim
Açılmayan kapı önlerinde
Patilerini havaya kaldırmış
Bekleyen kediler gibi oldu hep
Utancımı yaşama sevinci yaparak…
Kendimi bir metreden atsam
Düşüp ölecek kadar utanç değilim
Yüküm hüzün
Ne yapayım koşayım mı gözlerini sana getirerek…
Ben seni var ya ben seni
Yüreğim yaparım tuttuğum her tarafından…
Gözlerinin ıslaklığında kim kimi yakalayabilirse…
Çerçevesi mutlaka kollarımızda
Sen kelebek ol
Ben herkesin kanatlarını yolmak istediği bir
Kuzgun…
Hadi dinlen biraz sigaranı kahveni iç
Patlıcan musakkanı yap seromoniyle sofranı kur
Güneşin gözlerinde öp
Yüreğini gezdir
Boğaz vapurlarında martılarla göz göze gel
İstiklalde Balıkpazarına uğra lakerda al
Orfoz olmasına dikkat et ama
Kafamı doldurduğum adı olan değil
Numarasız kentin
Numaralı sokakları
Kül yangınlarıyla
Günden başlayıp geceye
Sonra güneşe çoğalan..
Bilmem kaç yüzyıllık bereket dolu
Zeytin ağaçlarıyla düşlerimde
Öpüşlerine daldığım basma entariler
Neremde taşıdığımı bile bilmediğim…
III.
Kimsesizlikten başka…
Bütün sandalyelerin dolu olsa da
İçine sessizliğimden
Başka kim gelecek
Kim yutacak lokmaları
Kim yudumlayacak
Bir kadehten başka…
Özlemime boğulduğun neleri…
İnsanin içinden geceni yaşamasını
Ötekileştirmemek en güzeli
Başkalarını küçücük bir böcek gibi gören
Ötekileştirmelere
Ötekileşerek karşı durulmaz ki
İki ateş arasında kalanı
Çıkaralım
Bu durdurmalar kimin yürüyüşünü hızlandırıyor
Artık…
Yağmuru da
Rüzğarı da
Çağırmam sözcüklerime
Hüzün mü?
Suyu temizleyecek..
Yoksa
Su mu hüznü yıkayacak…
Bir ağacın dalları yere düşmesin diye…
Kış küllerini mi bekleyelim
Ocak ayazlarını soğuklar mı?
Dağlasın
Zamanla dolar ömrüne yangın gibi söylediklerim
Bu bir beyaz bayraktır
Kalbi havada teslim olan
Ateş ararsan kendine… benden
Filizkıran fırtınalarında bile sönmeyen
Seni gökkuşağının renksiz renklerine
Pamuk Prensesi bekleyen kurda kuşa taşıyarak
Özlemine dolan gözyaşı olurum
Paralı değilim ama
Şiirim
IV.
Ne kadar çok kesken varmış…
Gelişin kolay
Geçisin kolay
Tependen tırnağına…
Dağa tasa
Umuda yüreğe
Akla
Saygısı olan
İnsan
Kadın mısın sen..?
Hissetmem yakaladığım
Tenimin her noktasına öpüp kokladığım
Çamaşırların değil kalbin imbatta
Mandalın da yok
Ben göndereyim uçuşacaksın yoksa
Ben de hiç vazgeçemeyeceğim bir ruhsun
Uzaklarımda var olsa da
Yakınlarımda hiç göremediğim
Gözlerin gözlerime değdiğinde
Çoğalırım
Bütün analara küfretmelere inat
Ben gökyüzüne gidip annemin elini öper gelirim…
…
Ağustos / 2016
Yaşar Üstün
Şiir Kitabı Hazırlığından
…