Karıncaların Ölülerini Sevme Biçimleri-Josef H. KILÇIKSIZ
Anılarımın zeytin kraliçesi, kara gözlüm, sevgilim.
Sevilenlerle temasın kesildiği bir kopuş mesafesinden yazıyorum sana. Uzağın varlığını inkâr eden bir geminin içindeyim. Benimkisi sürüklenerek bir limana ulaşma yanılsaması.
Denizin alnındaki yakamozları öperken şilepler, sen bana kıyıdan uzaklaşan geminin ardından değil de giden geminin içinden el sallıyorsun.
xxx
Çocuklar tek boynuzlu atların gerçek olmadığını tabii ki bilir. Ama gerçeklikten ne kadar uzağa götürürlerse kendilerini gerçek olana o kadar yakın hissederlermiş. Zira büyülü bir gerçekliktir özlem duydukları. Keşke biz de tek boynuzlu atlar masallarına inanmayı sürdürseydik.
xxx
Karıncalar yorgun savaşçılar gibi sırtlarında taşıyor ölülerini. Sessiz bir requiem eşliğinde sürüp giden bu sürükley(n)iş oranın yasasıdır. Varlıkları kendine doğru sürükleyerek büyüyen boşluk ve gövdeleri sürükleyerek geçen zaman.
xxx
Daha fazlası için KirpiEdebiyat
https://www.kirpiedebiyatdergisi.com/karincalarin-olulerini-sevme-bicimleri-josef-hasek-kilciksiz/