KIYAMET | Necdet Arslan
-1-
En unutulmayacak eylül
.
Çelikte
çalınmış su
damlacıkları
ilk ayartılışı tutkunun
çırılçıplak uykulardan
Söyleyemediklerimiz
kaldı dilimizde bir sarısıcağa bir
güneş esmerliğine
”zamana
….tutkuya
……….açlığa
kurşun yağmuruna tutulmak
gibiydi.
Bir balad içimi süren
gönül uçurtmalarında
söz geçiremediklerimiz
‘kavdan sıyrıldıkça
tek’ledikçe
yürek
yakın’
Ten’de kaynayan
biraz delice özleyiş biraz
ayrıksı sevdalardan
çalınan
-2-
tam bir ay sonra eylüldük biz
.
şelalede
köpüğünde
akışın
buhar dağlanışları hep zinde
hep perde gerisinde dururken güneş
an’ın dipnotunda
durur daha dün gibi
peluş odalardan sonra
gözüpek
ve dişil
eylülün
varoşlarından
dörtköşe
doygunluklara
yürürüm sarhoş ıslıklarım öksüz
bulurum seni.
‘karanfilin ve kafainin
büyüleyici densizliğinde
karmakarış
kayboluşların sonu gelmez
söylencelerinde
aortları
patlatan
sarılışlar içinde’
– 3 –
yani
en aykırı geçmişin
o us’a ve tin’e düşen eylül gününde
yoğurduğumuz
zevklerle….
https://youtu.be/RngqHnM-YpM