Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

Büyük Antakya Kâsesi | Kemal Düz

12.09.2019
2.105
A+
A-
Büyük Antakya Kâsesi | Kemal Düz

Elimde tuttuğum ve okuduğum tarih dergisi Şubat 1965’e ait. Derginin ilk sayısı; dergilerin ilk sayıları hep ilgimi çeker ve mutlaka okurum. Şimdiki uğraşım koleksiyonculuk ve arşivcilik. Her gün pek çok dergi ve kitapla tanışıyorum. Elimdeki derginin sayfalarını hızlı hızlı karıştırıyor ve 78’nci sayfaya geliyorum. Başlığı okuyorum: Hazret-i İsa Sakalsız mıydı? Yazının başlığının üstünde büyük puntolarla yazılan kısma gözüm takılıyor: “Antakya’da bulunan bir kâsenin üzerindeki sakalsız Hz. İsa tasvirleri Hıristiyan âlemini bir birine katmıştır.” Merakım artıyor. Daha önce, ‘Da Vinci Şifresi’nde okuduğum ‘Kutsal Kase,’ 54 yaşındaki dergide karşıma çıkınca merakım artıyor hızlıca okumaya başlıyorum: “1910 yılının başlarıydı. Antakya yakınlarında kuyu kazmaya çalışan birkaç Arap, birdenbire büyük bir güçlükle karşılaştılar. Salladıkları kazmalar eskisi gibi toprağa gömülüyor, aksine sert kayalara çarpıyordu. Çok geçmeden kaya sandıkları şeyin, bir mahzenin duvarları olduğu anlaşıldı.Kuyu kazmaya çalışan Araplar, farkında olmadan paha biçilmez bir arkeoloji hazinesini gün ışığına çıkarmışlardı. Bu tesadüfi keşfi duyan ilgililer, hemen oraya koştular. Burası bir kilisenin yeraltı mahzeniydi. Ele geçen çeşitli eserler arasında gümüş bir kasenin, büyük bir önem taşıdığı daha ilk bakışta anlaşılıyordu. Arkeologlar mahzenin 341 yılında Roma imparatoru Konstantin tarafından yapılan Antakya kilisesine ait olduğunu tahmin ettiler. 19 sm. Boyunda ve 15 sm. Çapında olan kâse, büyük bir titizlikle temizlenerek New York’a gönderildi. Kaliforniye İlimler Akademisi’nden Dr. G. A. Eisen yıllar süren incelemeden sonra 1923’te “The Graet Chalice of Antioch” (Büyük Antakya Kasesi)adlı bir kitap yayınlayarak, kâsenin özelliklerini en ince teferruatına kadar ortaya koydu. Kase, yahut bir başka deyişle kadeh veya maşrapa, kalın, som gümüşten yapılmış ve eski Roma usulü süssüz bir ayak üzerine oturtulmuştur. Miladın birinci yılına ait olan bu tip kaseler, zaten umumiyetle aynı karakteri gösterir. Ancak bulunan bu kasenin üzerinde İsa’nın ve havarilerinin kabartma tasviri olması, ona muazzam bir arkeolojik değer sağlamıştır. Kasenin, tasvirlerin dışında kalan kısmı, baştan başa üzüm dalları ve yapraklarıyla kuşatılmış durumdadır. Bunların arasında güvercin kabartmaları, bir tavşan, bir çekirge, bir kelebek vs. de dikkati çekmektedir. Kasedeki kabartmalar arasında havarilerden 10’unun tasviri vardır. Ortada bulunun iki tasvir ise doğrudan doğruya Hz. İsa’ya aittir.

HAZRET-İ İSA SAKALSIZ MIYDI?

Bu eser yayınlandığı zaman Hırıstiyanlık alemi yepyeni bir gerçekle karşı karşıya kalmıştı. Çünkü, kase üzerindeki oyma resimler arasında hiç şüphesiz Hz. İsa’ya ait olarak teşhis edilen kabartma, sakalsızdı. Şekil Hz. İsa’yı bir tahta oturmuş, kollarını haç şeklinde açmış olarak tasvir ediyordu. Ayaklarının altındaki bir kartal Hıristiyanlığın dinsizliği yeneceğini gösteriyor, başının üstünde ilahi ruhu temsil eden bir güvercin uçuyordu. Kasedeki kabartmalar arasında, bazı aziz resimleri de vardı. Dr. Eisen, kasenin biçimi ve üzerindeki işçiliğin üslubuna bakarak, eserin miladi I. Yüzyılın yarılarına ait olduğu kanaatine varmıştı. Gerçekten kasenin yapılışındaki üslup 79 yılında Pompei duvarlarındaki fresklerin ve 70 yılına ait Yahudi gümüş sikkelerindeki şekillerin üslubuyla aynıydı. Kase üzerinde geniş ölçüde incelemelerde bulunan Dr. Eisen, bu konuda daha da ileri gitmiş, bu kasenin, Hz. İsa’nın havarilerle beraber yediği meşhur son yemekte kullandığı kase olabileceğini ileri sürmüştü. Bu yemekten sonra havarilerin kaseyi büyük bir itinayla saklamış olmaları gayet tabidir. Kasenin Kudüs’ün düşmesinden sonra Hıristiyanlığın merkezi olan Antakya’da bulunması da gayet tabi görülmektedir.

Antakya’da bulunan kase üzerindeki yıllar süren araştırmalarıyla Hırisyanlık aleminde büyük bir hadise yaratan Amerikalı bilgin Dr. Eisen, başka bir iddiada daha bulunmuş ve kasenin kabartma kısmının sonradan ilave edildiğini ileri sürmüştür. Dr. Eisen bu iddialarında bir dereceye kadar yanılmış yanılmış olsa bile, kasenin üzerindeki kabartmalardaki Hz. İsa tasvirini Hz. İsa tasvirini yapan şahsın onu görmüş bir kimse olduğu muhakkak gibidir.

Dr. Eisen’in buluşu ve iddialarına karşı, şüphesiz bazı itirazlar yükseldi. Ama eldeki delil her türlü itirazı önleyecek değerdeydi. Fakat gene de Hz. İsa’yı sakallı olarak tanımak arzusu Hıristiyanlar’in içinden silinmedi.

Kaynak: Hayat Tarih Dergisi, Sayı:1 Şubat 1965

Kemal Düz
Kemal Düz Kimdir ? Ordu Aybastı Karamanlı köyünde doğdu (1956). Anne Emine, baba Abdulkadir. Çocukluğu Aybastı´da geçti. Doğanca Köyü İlkokulu´nu (1971), Bafra Ortaokulu´nu (1974) bitirdi; Ladik Akpınar İlköğretmen Okulu´na bir süre devam etti. Çankırı Astsubay Hazırlama Okulu´nu (1977), Tuzla Piyade Okulu´nu (1978), İktisat Fakültesi´ni (1992) bitirdi. 1978 yılında astsubay olarak başladığı görevinden 2001 yılında emekli oldu. Yaşadığı yerlerin sosyal, kültürel yapısını inceledi; çeşitli dergilerde; Virgül, İmgelem, Hatay Kültür ve Keşif, Çağla ve BH Sanat dergileriyle; Antakya Gazetesi, Ses, İskenderun, Kırsal, Söz, Gözlem ve Yeni Adana gazetelerinde yazıları yayımlandı. Evli ve iki oğlu var. 200 kadar makalesi ve ‘Bir Başka Dünya Hatay´ adlı kitabı var. M. Ziya Ünsel´in ‘Mutlu Güney´ ve ‘Acı Deniz´ kitaplarını yayına hazırladı. Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği´ni kurdu. Pek çok kültürel etkinliğin gerçekleşmesinde yer aldı. Halen Üsküdar´da kitabevi işletiyor. Kemal Düz kitapları; Hatay Keşif Yayınları aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur. Kemal Düz tarafından yazılan son kitap "Yedi Dağın Ardı Aybastı Perşembe Yaylası", Hatay Keşif Yayınları tarafından okurların beğenisine sunulmuştur. Kemal Düz, Anı - Anlatı - Günlük - Seyahatname, Edebiyat, Roman kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır. Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Bir Başka Dünya Hatay, Yedi Dağın Ardı Aybastı Perşembe Yaylası olarak sayılabilir. Kemal Düz kitapları; Hatay Keşif Yayınları aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur. Kemal Düz tarafından yazılan son kitap "Yedi Dağın Ardı Aybastı Perşembe Yaylası", Hatay Keşif Yayınları tarafından okurların beğenisine sunulmuştur.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.