ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Uçmayı öğrenir gibi / Selma Sayar

25.05.2018
1.333
A+
A-
Uçmayı öğrenir gibi / Selma Sayar

“Acı Bir Başlangıç Bu…”

 

Yayımlandığı dönemde İran’da büyük ses getiren roman, yoksul bir ev kadınının korkularını, tereddütlerini, pişmanlıklarını anlatıyor. Derinlikli bu anlatıda kadın kahramanımızın aile ilişkilerinde üstlendiği rolleri sorgulayışı da bir konu olarak işleniyor. İran’dan kaçma hayalleri kuran kocasının aksine, onun en büyük korkusu benliğine kök salmış hayal kırıklıklarını da beraberinde götürmek.

İnsan yaşadığı yerden kaçabilir; peki ya kendinden kaçmak mümkün müdür?

Romanın anlatıcısı olan kadın kahraman İran’da, büyük kentin kenar semtlerinden birinde, binbir güçlükle, borçlanarak aldıkları bodrum katında kocası Emir ve büyüğü erkek, küçüğü kız olan Şahin ve Sadi adlı iki çocuğuyla yaşamaya uğraşmaktadır. Bu zorlu hayatı göğüslemeye çalışırken, baskın karakter özelliklerine sahip annesi ve iki kız kardeşi Şehla ve Mehin ona sürekli geçmiş günlerden söz etmektedir. Oysa o günleri anmak kahramanımızın tercih edeceği bir şey değildir. Hayatının son günlerini yalnızlık duygusuyla yatalak biçimde geçiren babasına hayatı zehir eden annesinin davranışları da o geçmiş günlerin anıları arasındadır. Üstelik kendisinin ve kardeşlerinin hayata iyi hazırlanmamış olduklarını, her geçen gün daha belirgin hale gelmektedir.

Kardeşlerinden Mehin toplumun kurallarını çiğneme konusunda daha cüretkardır. İran’daki kocasını boşayıp, bir Amerikalıyla evlenerek ABD’ye yerleşir. Şehla da modayı takip ederek, öğrendiği tüyolarla kendine bir hayat kurarken, kahramanımız mütemadiyen susarak, sır saklayarak büyür. Hayatı boyunca kendine örnek aldığı teyzesi Mahbup Hanım, ona sır tutmanın önemini öğretmiştir.

Gün gelir Emir diye biriyle evlendirilir. Kendisinin suskun haline karşın kocası konuşmayı, dertleşmeyi sevmektedir. Emir işçilik yaparak geçinen biridir. En büyük hayali de Kanada’ya ailesiyle yerleşmektir. Bu uğurda Kanadalı bir kadını hayatına dahil etmekten çekinmeyecektir.

Ailece çok zor koşullarda yaşamaya çalışırken sürekli ev değiştirirler. En sonunda bir bodrum katına tıkılırlar. Kadın durumdan memnundur, çünkü dokuz kez kiracı olarak taşındıkları evlerden sonra, nihayet kendilerine bu bodrum katı satın almışlardır.

SUSKUN ANLATICI

Romanın iki önemli metaforu kadın anlatıcının suskunluğu ve geçmişe gitme özlemidir.

İnsanlarla sırlarını paylaşmadığında, dedikodu yapmadığında sorunlarıyla daha kolay baş etmektedir. Etrafında dolanan herkesin çözüm üretmek yerine sadece olayları büyüttüğünü ve dedikodu çarkını çok iyi kullandığını fark eder. Bu durum iç dünyasına yönelmesine, kendisini sorgulamasına, daha olgun ve bilinçli bir kadın olarak davranmasına aracı olur. Zamanla kazandığı bu olgunluk onu kocasından uzaklaştırmaya başlar. Eskiden “onsuz nefes alamam” dediği eşi artık gözünde sıradan biridir. Hatta eşinin son zamanlarda gittikçe patavatsızlaşmasını ve onu çirkin bir kadın olarak gördüğünü söylemesine bile aldırış etmemektedir.

Artık kocasının kaçmak-gitmek hayallerine “Senin cennetine, cehennemin üzerime yapışmış izleriyle gelmekten korkuyorum” duygusuyla yaklaşmaktadır.

Sürekli bir yerlere gitmek isteyen kocası en son Türkiye’den Yunanistan’a kaçak olarak geçmeye çalışırken, polis tarafından yakalanır ve ülkesine iade edilir. Bu durum adamı iyice hırçınlaştırır, kadını her fırsatta aşağılamaya, çocukları da yaşamında bir engel olarak görmeye başlar. Ama bunu yapan adam bazı sabahlar banyoda şarkı söyleyip Hafız’ın şiirlerinden dizeler okur.

GİTMEK, AMA NEREYE?

Gitmek hem kadın hem de kocası için vazgeçilmez bir düştür. Emir hep uzaklara gitmenin hayalini kurarken, kadın bazen öleceğini düşlediği yere, bazen Emir’in eski haliyle özdeşleştirdiği yere, bazen de kocasının öldüğünü düşleyerek bir yere gider.

Romanda anlatıcının gitme isteği ile ilgili tutumu, onun evliliğe bakış açısıyla ilişkilidir. Umduğunu değil, bulduğunu yaşamak gibi gördüğü evliliğinde, bir zamanlar kendisini inciten olaylara, üzücü gelişmelere, bunaltıcı durumlara gülmeyi başaracak biçimde değişmektedir. Evlilik, kahramanımız için, kendi başına sokağa çıkmayı, iç sesine kulak vermeyi, ayakları üzerinde durmayı öğrenme. Süreci gibi yürümektedir.

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.