ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

‘O…pu’ kime denir?

15.01.2016
1.126
A+
A-
‘O…pu’ kime denir?

‘O…pu’ kime denir? Avrupa Gazetesi

 

Dursaliye Şahan

 

Cumartesi günü London’s Home’un yılbaşı partisindeydik.

Bu vesileyle arkadaşlarla da buluşmuş olduk.

Hani kahve bahane muhabbet şahane derler ya, işte öyle bir ortam.

Abdullah (Yılmaz) abi bir kaç kez tekrarladı:

“Yaşasın edebiyat!”

Edebiyat ve sanat olmasa bu dünya daha nasıl olabilirdi bilemiyorum. Düşününce ‘bırrrr” oluyor insan.

Kısacası aklımda sadece o geceyi yazmak vardı.

Yani başlıktaki o kavram, hadi açık açık yazalım; orospu konusu (ki niye nokta koyalım, biz onları seks işçisi olarak tanımlayıp kabul ediyorsak eğer isimlerine niye nokta koyarak gözlerine bant çekmiş gibi oluyoruz?)

Neyse işte noktalı noktasız o kelime aklımda yoktu.

Ama gelin görün ki manşetlerde, ana haber bültenlerinde ve her yerde o aklı evvelin talihsiz cümlesi: “Evlenmeden hamile kalmak orospuluktur.”

Bunu söyleyen Tuğrul İnançer bir hukukçu ve tarikat şeyhi. (Resmiyette “Türk Tasavvuf Musikisini Koruma ve Yayma Cemiyeti” olarak faaliyet gösteren vakfın yani tarikatın müdavimleri arasında Ahmet Özhan, Mazhar Alanson, Athena grubundan Gökhan Özoğuz ve hatta Cem Yılmaz gibi ünlü isimlerin de bulunduğu söyleniyor.)

İyi de benim aklıma da Meryem geliyor. İsa’yı babasız doğuran Meryem Kur-an da kutsal kadın olarak tanımlanmıyor muydu?

Allahım ne olacak bu dünyanın hali? Milletin aklı iyice poposuna kaçtı. Hani şu illuminati midir nedir; sürekli insanların bilinç altına seks objeleri göndererek onların algısını yönlendiren gizli kuvvetler mi yapıyor bunu? Ağzını açan lafı bir şekilde belden aşağıya indiriyor. Orada da kalıyor.

Şöyle herkese yetecek kadar şap olsa diyorum.  Dünya nüfusunda yetişkin olan herkese bir defaya mahsus aynı anda verilse.

Haliyle insanlar bir süreliğine de olsa bel altını unutacak.

Bakacağız o zaman duruma. Bu insan türü poposunu unuttuğunda nasıl davranıyor? Dünya nasıl oluyor? Savaşlar yine böyle tam gaz sürer mi mesela? Şiddet böyle sınırsız kalır mı? Hayvan katliamları azalmaz mı? Mesela kadınlara tecavüz etmek isteyenler yine muta nikahı der mi?

Lafı uzatmayalım. Kısacası insanlık bu salyalı halinden kurtulsa güzel olmaz mı?

Neyse bu konuya nokta koyup geceye dönüyorum.

Troy’da toplanmıştık dedim ya; Mesut (Akın) ‘Yorgun Savaşçı’ kitabını arıyordu. Bulmuş. O elindeydi. Cemal Süreyya ile ilgili etkinlik bilgisini de paylaşıyordu. Muhtemelen 9 Ocak’ta Troy’da olacakmış.

Konu açılınca Abdullah Abi Cemal Süreyya ile ilgili soyadında kaybolan ‘y’nin hikayesini anlattı. Ne diyeyim tamamen bir sanatçı tuhaflığından kaynaklanmış.  Aydın Mehmet Ali’de epeydir üzerinde çalıştığı kitabını nihayet çıkarmış. Forbidden Zones. İngilizce yazılmış. Kısa öykülerden oluşan 361 sayfalık kitabın baskısına ve ince işçiliğine bayıldım. (Tanıtımını önümüzdeki günlerde yapacağım.)

Avukat Sevim Özdemir de aramızdaydı. Türkiye’deki sosyal haklarını ve hukuk sorunlarını soran  ‘hayranlarından’ fırsat buldukça sohbete katılıyordu.

Seniha (Russell) epeydir etkinlik yapmadığı için merak ediyordum. Meğersem ağır bir grip atlatmış. Bir dizi etkinlik projesini anlattı. CHP aşkı devam yani.

Kankam Rengin (Akgün) ile konuştuklarımız bende kalsın. Çok güldük ama buraya yazsam artık cılkı çıktı diyeceksiniz.

 

Sağlıcakla kalınız.

 

 

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.