Zambak ve Bahçıvan | Bülent Güldal
Toprağınım ey güzel çiçek
can suyunum biraz da,
çiy düşmüş yapraklarını
dudaklarımla temizliyorum
akşamlardan sabahlara
İncecik fısıltılar içinde
salınıyor kuğu boynun
öyle bir telâşın var ki
güneşi kuşanıyorsun sanki
gece çekilip de tan ağarırken
Ömrümün güz bahçesinden
ıssız dağlara açılıyor kapılar,
serin poyrazlara yaslayıp başımı
sonsuzun uğultusunu dinliyorum,
kimselerin duymadığı zambak türküsünü
Kuş ayaklarıyla geçiyor sarp kayalardan
bir bahçıvan biliyor bir de kalemi
halden hale geçtiğini kırılgan zambağın,
yumuşacık harflerden söze hırkalar biçip
hüzün salıncağında şiirler söylediğini
Sapho’nun kız kardeşi ey narin gelincik
sana gülmek yaraşıyor yıkma kaşlarını,
hayatın atlasından dökülen sesleri dinle
dinle de denizler biriksin o güzel yüreğine
gamzeli sabahların şiiri savrulsun eteklerinden
Bülent Güldal