Yüzümüz kelebekler konmuş ömrümüz | Yaşar Üstün
Ah
uzak dediğimiz DENİZ
damarlarımızda
dolaşan kan pompaları
yakın
dediğimiz deniz
kirlerimizi
kovalayan
martı
çığlıkları
sırlarımız
“daraağacında
üç fidanla “
Nasrettin
Hocasız
maya
tuttu
“gül
ile deniz arasındaki yara
birliği
“
yeşil
parka birlikleri
omuzları
dökük
her an
tabur hizasında
masumluk
cebelleşiyor
hayatla dokunulmamış sevgili elleri
metroda
kitap okuyan
es
geçilmiş genç kız gözleri
bulanık
suları
çamasır
tozuyla yıkayan
elleri
umut
ovan
anne
kucaklamaları
ne
öğrendik dediysek
“white
rabbıt” tan
bu yana
belimize sardığımız kuşakla
geçmişe
gömdük
ispanyol
paça pantolanlar
dans
ettiğimiz twist
“yankee
gome home”lar
yakamozlarda
devrim kaldı
hayatımız
düş/(ün)/mesini
öğrendiğimizden
bu yana
yaprak inceliği
ağzımız
da
tükürüğümüz
kobra
zehiri
uykuya
yatmalarımız ölme
dilenme
uykusu
zorluklar
zordan
öte
daha
zor
gökkuşağımız
yağmur değil
ihanet
ruh
aldatmaları
sonrası
akıl
boyamaları
utanç
duvarı
sehpalar
tekme
attığımız güruh yığılmaları
cellatlar
her gün
boynumuzda asılı saati ç/alan ip
…
yüzümüz
kelebekler
konmuş ömrümüz
DENİZLER
gibi…
el
değmemiş bereketlere saçtığımız
buğday
tanelerimiz…
…