Dolar 34,9489
Euro 36,6222
Altın 3.016,20
BİST 9.993,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 15 °C
Açık

Yol | Yaşar Üstün

16.07.2020
1.251
A+
A-
Yol | Yaşar Üstün

“Ben aşkı,

yüzünde degil
kalbi(m)nde
Yaşar’ım…”


Gittiğin yer

Ah
sızılarınla damla damla dolan
oyuk kuytuların
yerküreye
sığdıramadı seni
bıraktıkların
benim de
bırakacaklarım
öyle bir deniz
öyle bir bulut
öyle bir güneş
öyle bir damla
bir kovanın içinden
bedenine dolan
gökyüzü maviliğinin
kanat çırpması
kuş yuvalarına sığması
uyuduğun sonsuzluğun
yıldızları
somonların öleceğini bile bile
yeniden doğmaklara
ırmağın akışını
yara yara
koşması
yorgun bedenlerini
sana yürüdüğüm yollar gibi
mahlukatlara
yiyecek bırakması
ne yazık ki can
varlığından öte
kurduğum düşler
inancını yitirmedi
bağışlamalar
kalbimi taşıyan
on parmağın
gittiğin yer
dön/e/meyeceğin yer
vedalar
bu yüzden el sallamasız
bunu bilmek
bitmeyen sırlara bürünmüş
kaçışlarını
telden arabalarda
yola düşürdüğüm
mendilimde biriktirdiğim
bir bir saydığım gözyaşlarım
zamanı amanlara böldüğüm
unutmalar
daha sana gelmeden
hiç bitmeyecek
h/içlik sorularım
günde beş vakit
sokak başları dinlediğim
selalar
tanrı’nın değil
tanrı’yı yüksek sesle bağıranların
işkencesiz cezası
boynumu kıldan ince büküşlerim
ah
gittiğin yer dön(e)mediğin
değil
kurgusuzca var edilen köprüleri
geçemediğin yer
avucunda ateşle
beni
beklediğin yer
o kötülüklerde
iyilik kalmak
ateşe düşmüş
kuruyan bir su damlası
sırt üstü düşsek de
hayatımız yüzüstü bakışmalar
ağrıyan kolu bacağı göğü
saçı başı kırık düşlerim
yol ayrımım tabelalı mutluluk
minvalim medcezir
tahammülsüz
yok/sunluğun
yalnızlığım
en özgür kelebeğim
eskidi
yeraltıların
mahzenlere
gömdüğün
yalnızlık
kelebek ömürlü aşklardan öte
kelebek ömrü hayatımız
ben hüzünlü…
sen buğulu…
bi dünyaya sığamazken
b/aşka ne olacağız
gidenleri kalanlardan çıkardım
boşuna değil cambazların
ip üzerinde görünmesi
siyah da bir okyanus
sen
ah çoğalt tenini
ben
içimin kandırmalarında
yüzün olurum

korda kül
kumda deniz
ayrılıyor kıyısından
senin yarandan
bende de var
ikimize
kanıyor
yorgun olan dünyanın çöktüğü
omuzlarım
kuş kanadına takılan
karanfil
unutulan
bize düşen
aşka seda olmak
tebeşirin silgisi de
kaşı kırlangıç çizen
kalemi de var
güneşin
ağustosun baharı
haziran
yanalım dedikçe
u/yanalım şarkıları
söyleyen
kül bırakmayan ateşimiz
az kaldı
ekmeğimiz öfkemiz
g/özlerimiz
taşı dağ yapanlara
geri dönecek
müjdeler olsun
kadehin
yaşama sevinci dolsun
sakiliğim
sadece
bu dünyadan
ah…
kalbimde incisin
kabuğum nasılsa
Yol….

….

Haziran


ETİKETLER: ,
Yaşar Üstün
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.