ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Yaşam Egzersizi Yaparken | Aziz Kemal Hızıroğlu

23.12.2022
272
A+
A-
Yaşam Egzersizi Yaparken | Aziz Kemal Hızıroğlu

(ayna terlemeleri)

Konuşacaksın bazen

Dökeceksin içindekini

Sonra derin bir nefes alacak

Oh çekeceksin

Ağlayacaksın günü gelende

Bazen evren ıssızlığında içten yanmalı

Kimi zaman hıçkıra hıçkıra..

‘Ben insanım’ diyeceksin

Gölge edenlerin baskısı varsa üzerinde

Bırakacaksın onları hafiflikleriyle

İnsan insan değilse, gölgesi ne ola ki

Taşımayacaksın kendi gölgenden başkasını

Sen, aynada gördüğünü tanımıyorsan

Bir yalan kişiyle yetineceksin

Onun söylediklerine itibar ettikçe

Dürüstlüğe yenileceksin

Ey aynadaki ! Sığınma ah vah’lara

Yükleme hatanı çocukluğuna

Gönül göçleri yaşasan da

Acılardan sevdayı, sevdadan umudu yakala

Kendine sürme kurşunu

Gönlünde bunca sevgi taşırken

Gözyaşın asılı kalsın kirpiklerinde

Çıktıkça sokaklara, yollara…

-II-

(sokak terlemeleri) .

Kanadını onar öyle çık

Sorgu sual etme kendine

Rüzgara selam ver, uçuşan yaprağa

El salla börtü böceğe, çiçeğe, insana

İki uçlu bir bavuldur

Önünde sonunda hayat

Çekip götürürüz gideceği son noktaya

Sonra öylece bırakırız

Bize sadece onur kalır

Sokak çocuklarına bıraktığımız el

Dayanışma, aşk, hüzün

Bir de rüzgar gülleri…O kadar…

-III-

(yanlış dost terlemeleri)

Hani özgürlük her şeyindi senin

Mevsimler öldüğünde, insanlar vurulduğunda

Birlikte olacaktık, yan yana

Ölürsek omuz omuza ölecektik

Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi

Küstün kapandın korkularına

Nasıl yüzleşeceksin kendinle

Uykusuz gecelerinde katliam kokarken şehir…

Merhaba demeden gidiyorsun

Kopan dallarda acıyan yüreğimiz kaldı

Şehirler yandı kül oldu

Quo vadis? Dönüp bakmadan geriye…*

Çocukluğunu almak için gelecekler bir gün

Tarihini götürecekler

Beni arayacaksın, bütün vurulmuş dostlarını

Onur vaktin kalmadığını anlayacaksın

Faşizmin postalları yürüyüp geçerken içinden…

-IV-

(ses terlemeleri)

soğuk mevsimlerde bir vakit

pusulanırken çocukluğun

hatıra defterlerin tanık olacak

bir de buğulu cama yazdığın ‘merhaba’

kirlenmelere ilk başkaldırındır o selam

gece terlemelerinde aradığın umut

bulutlara asılı tuttuğun çığlığındır

içinde geleceği arayan ressam

yanmış insan kokusu duyacaksın

dünyanın bütün sokaklarında

çaresizliği unutup inadına su olacaksın

bağıra bağıra akacaksın

karamsar mevsimlerde bir vakit

cama yazdığın ‘merhaba’ ile

yerkürenin dost arayan ezilenlerine

ilk sesi sunacaksın

sen dene, belki yenilirsin, olsun

bu yolda insan olacaksın

-V-

(toprak terlemeleri)

yaşam fısıldamaksa toprağa

‘bekle’ de ona, ‘yapacak işlerim var daha’

umutlarını yüklenip sırtına

yola çık güzele omuz olmaya

toprağın hünerlerine selam bırak

insana, ceylana, çimene, çiçeğe

ışıltı ara, sevda ara, eksikse tamamla

ormanla kardeş ol, mütevazı dağlarla

göçmen kuşların kanadına

heybeni bırak, onlar bilir götürecekleri yeri

yok olmadan insan, usulca müdahale et

doğanın ressamı görür her şeyi

ucu yanık mektuplara üzülür toprak

anaların feryadına ağlar

geçmişten gelen lekeleri inceler

bağrına alırken kendi eşitliğini bozar

sadece onuruyla gelene saygı duyar…

 

*Qua vadis ? : (Latince) Nereye gidiyorsun?

 

Aziz Kemal Hızıroğlu
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.