Yaram tuz değil | Yaşar Üstün
tuz yaram…
Ah o tarih
tekerrür etmekten utanmayan
coğrafyamızı kana bulayan
güneşi
kurşunsuz kurşunlarla sıka sıka öldüren
kalbimize
sığınacak delik bırakmayan
karadenizin karasını
alnımıza çizilmiş yazgımız yapan
tarih
…
seni nereye gömelim
acımız toprağa gömülmemişken
yıldızlara tutsak yapsak kının kıpırdamaz
aç kurtlar gibi
saldırırsın
eli maşa tutan kömürünle
gerdanımızda ipi eskimemiş cellat madalyonusun
göğsümüze
yağ/ma yokların
dilimizde ağzı açılmadık
saçılmadık
sinkafken
argo sözcüklerle
ganimet biliniyor sahte sultanlarına gövdemiz
g/özlerimiz
mavzere uzanan elimiz
avucumuzda
kimseye göstermediğimiz
yaprakları kırık zeytin dalı
türkülerimiz
“denizin dibinde hatçem” sancısı
ruhumuz
ağaçsız orman
uykumuz erguvan kuşu cıvıltısı
ah…
kulağım kar suyu kaçırdığım
çınlamalar
söz kınında paslanmış
abide-i hürriyet
anıtı
hangi gölgenin elinden
tutarsak tutayım
neyi geçersek geçeyim
yaram tuz değil
tuz yaram
…
Ocak 2018