Yanık Bir kırılma Anı Hayat | Selahattin Yetgin
Yanık bir kırılma anı hayat, yolcusuz han misali
Yalın tenhaların izbe mekânı, coşkunun adresi
Yüreğimizin o kırılma vakitlerine çarpan dalga
Sözcüklerimizin hoyrat ıslığına tutunan ay izi
Denizler üzerinde yolculuk eden bir geminin
Kayıp aşk ülkesini aradığı yosunlu devri –âlemi
Hür doğar ve hür ölürler bütün kuşlar semada
Eskitilmiş bir anın resmini en çok yürek saklar
Her çıngı, her damla bin yaşanmışlığa bedeldir
Binlerce şiir olur her gün terk edilen yüreklerde
Ve binlerce şiir doğar, sevdanın titreşimleriyle
Bütün soylu renklerin ahengidir oysa yaşanmışlık
Nice baharlar doğar üzerimize her gün, sahipsiz
Sevda özüyle ve sözüyle merhem olur evrene
Yenilenmiş düşünüşün izdüşümü parlar gönülde
Islanır zemheri, ansızın yağan deli yağmurlarla
Tükenen ömürdür, yaşam denen yıkılmaz yapıda
Kökünden yırtılmış sözcükleri dil ustaca diker
Suskun dilimizin yırtık çığlıklarına düş iliştiririz
Yanık göğsümüzde hayat çılgınlıklarını gizleriz
Derin bir engindir gizemler, iç sesimizi dinleriz
Bileklerimizi paralayan o yaşam aşkıyla her dem
Hüznün derinliklerine aşkın bayrağını çekeriz