Dolar 34,7244
Euro 36,5782
Altın 2.933,60
BİST 9.652,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 15 °C
Az Bulutlu

Unutuk | Nermin Akkan

16.05.2020
1.148
A+
A-
Unutuk | Nermin Akkan

Ardımdan baktım bir müddet
Sen gidince
“Kaç” diyordum “uç,
enkazımda ezilme”

Dönecek korkusuyla kendine
Asfalt bariyerin üstünden taş atıyordum bene

Eteğimden çekiştirildikçe
“koş kaç uç” avaz avaz takviyeyle iteledim gitmeye

Araf hangimizdik

Enkaz bir beden
Ardından yiten ben

Hangimiz Araf’taydık

İnceldikçe ipler
Tek tek kopuyordu birbirinden

Böyle kopuşmalar yaşadım benimle
Gittiğinde

Yaşadığın şükrüyle onardım
Milim milim getirdim beni kendime
Bazen “ce ee” dedim bırakacakken köprüden boynu bükük bir papatyayla

Çanağı tacı darmadağın bir hercaiyle
“şiiişt” dedim tan yerinden
düşmek üzereyken

Ne çok arandım izini bulmaya tenimde
Çim çiçek yağmur çise bir şey bırakmış mısındır diye
Teselliye

Keşkelerle kavgalarım başladı
Sensiz gecelere kılıç çektim
Balyoz balyoz dağıttım yastıkları izinsiz kokunsuz diye

Bahar kokundum
Çimen dokundum
Papatya sokundum kırağı ışıltısıyla yalın yapıldak kırlarda zamansız mekanlar boyu

Getirdim sözün özü kendimi seninle

Sımsıkıyız şimdilerde ben bene
Mecnun’a eyvallahsız
Leyla’lığım bilincinde

Sağlam ipe tutunuk
senleliğimi unutuk
NA

ETİKETLER: ,
Nermin Akkan
Nermin Akkan, Hece Mavisi (2018), Ayrıksı Çiçekler (2019), Cerensiz Olmaz –Anne ile Kızın Uzun Yolculuğu- (2019), Yayla Rüzgârı (2020) ve Kimsesiz Şiirlei’nden (2021) sonra altıncı eseridir. 1971’de birlikte çatısı altına girdiği Tokat Öğretmen Okulu yıllarında şiirleriyle tanıdığı, ama derste yaptığı - kimsenin aklına gelmeyecek dil oyunlarıyla örülü esprilerinden dolayı, ilerde Ahmet Haşim kalemiyle yazılmış mizah bulutlarından aldığı nemi serpen bir deneme yazarı olarak göreceğimizi düşünmüş. Şimdi onun görebildiği yazıları, aradan geçen uzun yıllar boyunca o kalem daha nice mürekkeple karşılaşsa da hepsini silerek kendine özgü karakteristik yazıyı ortaya çıkarmaya çabalamış. Çabanın ne kadar şuurlu olduğu hakkında fikir yürütebilmek metinlerin iç dünyasındaki cehennemî kavuruculuğun da serinletici “yayla rüzgârlarının da kalbe aktığı ilham dönemlerinden okuyucuya vardığı son güne kadarki kılık değiştirmelerini bilmek gerekir. Bu ancak yazdıklarını bir kitap için biriktirmek yerine peyderpey yayımlamayı seçen kalem erbâbı için denenebilecek bir yoldur.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.