Ünlülerden Anekdotlar | Erhan Tığlı
SERSERİ KİM?
Diyojen, çok dar bir sokakta zengin ve kibirli bir adamla karşılaştı. “İkimizden birinin kenara çekilmesi gerek” dedi. Adam, “Ben bir serserinin önünde geri çekilmem” diye konuştu. Diyojen hemen cevabı yapıştırdı: “Ben çekilirim!”
NAMUS DA SERVETTİR
Adamın biri dürüst ve namuslu bir yazara, “İsteseniz servet ayaklarınızın altına serilirdi, paraya çok ihtiyacınız olduğu halde niye böyle yoksul yaşamayı sürdürüyorsunuz?” diye sordu. Ünlü yazarın yanıtı şu oldu: “Ona ulaşmak için eğilmeliyim de ondan.”
NİYE KOKUYORMUŞ?
İngiliz devlet adamı Churchill, savaş bittikten sonra iktidara gelen İşçi Partisi’nin enerji bakanı, kömür sıkıntısı olduğunu halkın daha seyrek yıkanmasını, kendisinin de öyle yaptığını söyleyince hemen espriyi patlattı:
“Bu hükümetin neden bu kadar koktuğunu şimdi daha iyi anlıyorum.”
SARHOŞ VE ÇİRKİN
İşçi Partili bir kadın milletvekili, Avam kamarasındaki ateşli bir görüşmeden sonra koridorda Churchill’in üzerine yürür. “Sen bir sarhoşsun!” diye bağırır.
Churchill, sarhoş olduğunu kabul eder:
“Ama sen de çok çirkin bir kadınsın, der. Ben yarın ayılacağım, oysa sen ömrün boyunca çirkin kalacaksın!”
CHURCHİLL’İN CEVABI
Bernard Shaw hiç sevmediği Churchill’i tiyatrosuna davet etmek zorunda kalmıştır. Yolladığı davetiyenin altına, “Tiyatroya bir arkadaşınızla gelebilirsiniz; şayet arkadaşınız varsa…” diye bir not ekler. Temsil gecesi bir haberci kendisine Churchill’in bir yazısını getirir. İçinde şöyle yazılıdır: “Temsilinizin ilk gecesine gelemedim. İkinci gecesine gelmek isterim; şayet oynanırsa…”
NİYE HAVLIYORMUŞ?
Ünlü hatip Çiçero nutuk atarken soyguncu bir avukat küçümseyen bir tavırla:
“Niye havlayıp duruyorsun orada?” diye sordu.
Ünlü hatip acı bir gülüşle şöyle dedi:
“Ne yapayım? Bir hırsız gördüm de…”
BAYTARMIŞ
İngiliz parlamentosunda bir parlamenter diğerine alayla, “Siz buraya gelmeden önce baytarlık yapıyordunuz değil mi?” diye sorar.
“Evet, der öteki. Niye sordunuz, yoksa hasta mısınız?”
NAZİK ŞAİR NE DEMİŞ?
Alman şairi Heine, bir otelde kalırken lobide oturup gazete okumaktadır. O sırada yan taraftaki aile yüksek sesle konuşmaya başlar. Şair okuduğunu anlayamayınca onlara öfkeyle bakar ama aile oralı bile olmaz. Bunun üzerine şair kibar bir tavırla:
“Affedersiniz,” der. “Gazete okurken konuşmalarınıza engel olmuyorum ya?”