Dolar 34,5055
Euro 36,4583
Altın 2.955,93
BİST 9.084,29
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 18 °C
Az Bulutlu

“Tez bitti ah!” Diyen Yaşlı | Fevzi Durmuş

20.12.2022
570
A+
A-
“Tez bitti ah!” Diyen Yaşlı | Fevzi Durmuş

Fazla yaşayana yaşlısın demem

Arzulardan yoksun kalandır yaşlı

Elin ne gayesi vardır bilemem

Hedefinden uzak olandır Yaşlı.

 

Emine KARADENİZ (Eminem)

Gençlikte yaşarsa güzel günleri

Yaşlılıkta hatırlarsa onları

Beden sağlığıyla geçsin sonları

Geçmiş tarihini bilendir yaşlı.

 

Hüseyin AKSU

Ayak uydur çağa her yaşta üret

Bul kendine iş pas tutmasın yürek

Diri tut beynini hep ayak diret

Kendini erkenden salandır yaşlı.

 

Hasan TORUN (Türkbey)

İnsan da fanidir, sonunda kurur

Yolları inişli yokuşlu yürür

Yaşar bir hayatı gerçegi görür

Sonunda kemalı bulandır yaşlı.

 

Ersin YENİ (Yenioğlu)

Sevip sayar varır dünya hazzına

Üzülerse kar, buz çöker yazına

Emek verip hep oğluna, kızına

Güzel yüreklere dolandır yaşlı.

 

Kâmil GÜNDÜZ (Perdesiz)

Sözü pişirmeden çiğ çiğ yemeyin

Bilsinler topluma çoktur emeğin

Gençler, fosil yada moruk demeyin

Ağlar iken bile gülendir yaşlı.

 

Şemsettin KAYA (Hodlu Şemsi)

Zirve büyüdükçe ritmi artırır

Yıllar geçer insan gücün yitirir

Boşvermişlik insanları bitirir

Zamansız sararıp solandır yaşlı.

 

İbrahim KAYA (Kırçiçeği)

İnsan akıllıdır olmaz ki bayat

Ak saç üzüyorsa var sende boyat

İyi, kötü yaşanacak bu hayat

Tatlı anıları silendir yaşlı.

 

Şaban ÖZBEK (Özbek)

Beşeri alemden gelen gidecek

Ecel şerbetinden herkes içecek

Ne ekerse burda onu biçecek

Yaşadıkça ibret alandır yaşlı.

 

Nusret USTA (Ustadi)

Umutları teker teker yitirip

Köşesinde sakın sakin oturup

Sosyal yaşantıyı erken bitirip

Kalpte heyecanı ölendir yaşlı.

 

Casim AKMAN (Huddami)

Umutları bitmiş, hayaller bitmiş

Yaşamı boş vermiş, bir yana atmış

Gülmeyi unutmuş kaşını çatmış

Zaman tünelinde kalandır yaşlı.

 

Muhammet AVCI (Yanık Ozan)

Saçlarıma yağar ise yağsın kar

Düğün olsun, oynamadan etmem bar

Benim yaşlanmama daha yüz yıl var

Belki de falandır, filandır yaşlı.

 

Yasemin EKİNCİ (Yasemen)

Yıllara zamana meydan okumuş

Geçmişi tarihe bir bir dokumuş

Eğitmiş öğretmiş yürek yıkamış

Bilgiyle ummana dalandır yaşlı.

 

Ömer TABAK (Tabakoğlu)

Bilge bir insandır tecrübe dolu

Torun torba sarmış sağ ile solu

Kalbi çok yorulmuş beyin uykulu

Oturmuş namazı kılandır yaşlı.

 

Oktay KÖSE (Atacı)

Bu gün yaşlısını hakir görenler

Sıra bize gelmez sanma erenler

Selamı sabahı kesmiş yarenler

Göz yaşıyla sinem delendir yaşlı.

 

İbrahim ALKAN (Alkani)

Mutluluk resmini gönlüne asıp

Umut dağlarında yel gibi esip

Feleğin kıçına tekmeyi basıp

Ardından teneke çalandır yaşlı.

 

Tüzer CAN (Hevalı)

Yaşlandıkça hertür dertten yakınır

Fazla yese biraz hemen dokunur

Çare arar sağa sola bakınır

Elinde bastonla gelendir yaşlı.

 

Aynur PEKAL (AyNur)

Yüzünde çizgiler gönlünde çocuk

Herkese açıyor sevgiyle kucak

Elleri üşüyen, yüreği sıcak

Ömrünü bizlere bölendir yaşlı.

 

Ertürk DEMİRCİ (Rabatlı)

Omuzuna çöker yılların yükü

Hayatı muamma, uzun bir öykü

Gün gelir içini alır bir korku

Seneler tükenir, yalandır yaşlı.

 

Orhan KÖKER (Beyzade)

Sorarsanız bana kırk oldu yaşım

Yorulmaz yaparım, tükenmez işim

Dört mevsim bahardır, bulunmaz kışım

Hurdalıkta duran, volandır yaşlı.

 

Gülden TAŞ (Güldeni)

Hayatta gülmemiş felek yüzüne

Acılar, elemler dolmuş özüne

İtibar etmezler doğru sözüne

Perişan haliyle talandır yaşlı.

 

Fatma KALKAN (Çoruh’un Kızı)

Karşımda ne zaman bir yaşlı görsem

El öpüp saygıyla selamı versem

Ömrün nasıl geçti diyerek sorsam

“Tez bitti ah!” Diyen nalandır yaşlı.

 

Naim GÜMÜŞ (Naimi)

Emekleri çoktur, değeri yoktur

Saygı,sevgi ile huzura soktur

Tecrübe, deneyim her daim toktur

Dertle şişirilen balondur yaşlı.

 

Fatma DİLA (Fatmacan)

Ununu eleyip, eleği asmış

Gönlüne sonbahar rüzgarı esmiş

Bütün hayallerden umudu kesmiş

Her tür güzellikten yılandır yaşlı.

 

Kâmil ÇELİK (Ovacıklı)

İstersen elinden kaçmayı dene

Azrail sırayı vermez dedene

Kızarım yaşımla alay edene

Bana yaşlı deme halandır yaşlı.

 

Hasan TORUN  (Lazoğlu)

Yarınlara hayal kurmuyor ise

Odaklanamıyor, durmuyor ise

Umutlara kafa yormuyor ise

Anla maalesef dilandır yaşlı.

 

Nizamettin İLHAN

Sonu görünürse yolun, zamandan

Tekler organları usanır candan

Son vedasını yaparak handan

Limanından demir alandır yaşlı.

 

Şerafettin KESKİN (Serdaroğlu)

Ey gönül erbabı sormayın yaşım

Siyahlık göç etmiş kırarmış kaşım

Hafif bir rüzgar da ağırır başım

Hoca’nın salası ilandır yaşlı.

 

Abdullah AKGÜN (Abedanoğlu)

Yıllarca yaşayıp hüküm sürerek

Eğriyi, doğruyu bir bir görerek

Her türlü zorluğa göğüs gererek

Dertleri kökünden yolandır yaşlı.

 

Sedat AYAR

Konuya komşuya hiç gitmemişsen

İyilik yapmayı dert etmemişsen

Sevgiyi, saygıyı öğretmemişsen

Şimdi de merhamet dilen dur yaşlı.

 

Taştan ÇIRALAR

Yılları eritmiş, akıl çoğaltmış

Ne hisse kapmışsa heybeye atmış

Sıkıntı çekene hep yardım etmiş

Canlı bir araçtır, plandır yaşlı.

 

Yaşa EMİNAĞAOĞLU (Yaşa)

Her ocak başında gönül harlamış

Yanlış olan ne var ise sırlamış

Doğru olanları bir bir derlemiş

Derde göre derman bulandır yaşlı.

 

30.11.2020

AKSU

Kaynakça: Atabarı Kültür Sanat

 

Fevzi Durmuş
FEVZİ DURMUŞ, Kimdir? Ardanuç-Yolağzı Köyünde 1940 yılında doğdu. İlkokulu 4.sınıfı köyünde tamamladıktan sonra ailece Beykoz'a taşındılar. Orada ilkokulu bitirdikten sonra Parasız Yatılı Sınavını kazanarak Haydarpaşa Lisesi'nde okumaya başladı.1962 yılında bu liseyi bitirince İTÜ-Makine Fakültesine girdi ve bursu alarak buradan da 1968 yılında mezun oldu. Burslu olduğu MKEK-Silah Tüfek Fabrikasında girerek G3 ve MG3 silahlarının ilk üretiminde, askerlik görevinden sonra da Seydişehir Alüminyum Tesislerinin kuruluşunda çalışarak ilk Türk alümina ve alüminyumunu üreten mühendislerden biri oldu. Daha sonra kardeşi ve eniştesi ile Ümraniye-Alemdar'da Soğuk Demir Çekme Fabrikasını kurdu. Bu sıralarda Ümraniye - Artvinliler Derneği ve bazı kooperatiflerin kurulmasında ve yönetilmesinde görev aldı. 1999 yılında iş yerini kiraya vererek emekli oldu. Emeklilik döneminde arkadaşlarının ısrarı ile yazı yazmaya başladı. Bilhassa Artvin Valiliği'nin açtığı bir yarışmada 3. ödülü kazanınca yazma isteği daha da arttı ve emeklilik döneminde aşağıdaki kitapları yayınladı ve yayınlama aşamasına getirdi. Evli olan Fevzi Durmuş bir kız, üç çocuk babası ve biri kız üç torun dedesidir. Yazı ve araştırmalarının yanında arkadaşları ile yurt gezilerine çıkmakta ve doğum yerini de her sene ziyaret etmektedir. Yayınlanmış Kitapları: 1-Orda Bir Köy Anıları 2-Orda Bir Köy Ardanuç-Yolağzı 3-Bir Mühendisin İzdüşümü (2 cilt) 4-Artvin Fıkraları 5-Şehre İnen Udmilerin Uyumu B-Yayıma Hazır olanlar: 1-Orda Bir Köy Anıları-2.Cilt 2-Damla, Damla Damlarlar(Şiirler)
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.