“Boyutsuz bir tünelin gelgitinde”
Bir yanımız yüzümüzde uzayan hüzün
bir yanımız kalbimizde çınlayan yalnızlık
adım adım ateşlere basıyoruz
Umarsız mırıldayan nehirler ki
çığlıklarını yüreğine gömdüğü
sessiz ve derin bir ah gibi
çekip gider içimizden her sabah
uzak yalnızlık limanlarına
Rüzgarın dallara hicran dokuduğu
dokudukça içimize dokunduğu
Maviler mi küskün, güneş mi yaralı?
kimbilir daha kaç uzun gece
yakınmasız akıp gider Ren
hüznünü kanatır hayatımız
boyutsuz bir tünelin gelgitinde
Yüreğimizde büyüyen derin bir uçurumun
ve yıllanmış bir şarabın esrikliğiyle
sonbaharın soluk yanaklarına
şarkılarını üflerken rüzgar