Sevgi Savaşı | Hikmet Öztürk
Dünyadaki insanların yarısı aç iken, savaşlarda ve salgın hastalıklarda binlerce insan ölürken, ekonomik çöküşlerin altında yine milyonlarca kişi ezilirken, mutlu olmak için ciddi bir savaş vermek gerekir. Bastırılmış kişisel bencilliğin üstünde insanın kendini arındırması sanırım mutlu olmanın ilk adımıdır.
Arınmak; kinden, nefretten, yalandan, kibirden, kıskançlıktan soyunmaktır. Ruhsal bir çıplaklığın üstüne barışı, uzlaşmayı, affetmeyi, paylaşmayı, sevmeyi, kucaklamayı giyinmektir. Ama asla soyunmamak şartıyla…
Mutluluk içten dışa yayılan bir enerjidir. Bu enerjiyi diğer insanlara ulaştırmak onlara bakmakla, dokunmakla, konuşmakla, dinlemekle, paylaşmakla mümkün olan eylemdir. Bu eylemde yükü omuzlarına alacak olan bir kesim de sanatçılardır. Yazdıkları öykü, roman, şiirlerle yazarlar, yaptıkları resimlerde fırçalarının üstüne bulanmış mutlu renkleriyle ressamlar, notalarında sevgiyi, insanlığı, neşeyi sazlarının tellerine konduran müzisyenler, şaka, güldürü, hiciv, eleştirilerle sahne açan tiyatrocular toplumsal mutluluğa gidecek olan yolun taş döşeyicisidirler.
Günün sonunda bir çocuğun gülümsemesini, nasırlı elleriyle eve ekmek götüren bir işçinin sevincini, yaşlı bir teyzenin tanımadığı insanlara ettiği duasını duyumsayabiliyorsak penceremizi mutluluğa biraz olsun açmışızdır.
(Mart 2021’de günceme yazdığım bir yazıdır)
…