ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Sen Yoktun | Yılmaz Pirinççi

Sen Yoktun | Yılmaz Pirinççi

Rüyamda gördüm seni dün gece.

Yüzünde bir kız çocuğu kırılmış yerlerini yokluyordu titreyen elleriyle

Kucağında bir beşik boşluğu

Gözlerinde kurumuş izleri mavi gözyaşlarının.

Kaybolduğu sokakları anlatıyordu.

 

Sonra sen oturdun karşıma.

Ekmekti, şaraptı, rakıydı.

Konuştuk oradan buradan.

Balıkçı teknesinin patpatlarına vuruyordu yüreğin.

Gözlerinin uçurumlarına akıyordu deniz.

Şarkılarda sesin…

Okkalı bir küfür gibi yayılıyordu gecenin ortasına.

Şiir deyip sustun bir an.

Göğsünün çatalında mor bir dantel parçası…

Ay düşmüştü içeri.

 

Rüyamda gördüm seni dün gece,

Ellerin ne güzel yakışıyordu gülkurusu masa örtüsünün çiçeklerine

Avucuna değen saksı çiçeklerinin ıslaklığını sürdün gecenin yanaklarına.

Sonra yaslanıp iskemleye o en derin nefesinde sigaranın

Bir kez daha

Bir kez daha…

Ben yine gülümsedim,

O cam kesiği kahkahalar içinde.

 

Rüyamda gördüm seni dün gece,

Radyoda ağlayan bir gülümseme.

İsmail kaçağa çıkmıştı yine,

Duvar diplerine masmavi gözyaşları akıyordu bir şarkının notalarından

Ağlarken, İsmail gülüyordu değil mi?

 

Rüyamda gördüm seni dün gece,

Uyku zamanı dedin bir ara.

Saatler O2’yi gösterirken,

Masanın ucunda küçük bir kız çocuğu…

Kucağında bir beşik boşluğu…

Masmavi gözyaşlarını kurutuyordu içinde.

 

Susmuştu şarkılar.

Belli ki sonraya kalmıştı yine şiir.

Altı tüfek mermisi gibi bir şeyler söylemişti İsmail programı açarken,

Bardağın dibinde bir yudum sulanmış rakı.

Yoldan geçen arabanın içinden bangır bangır bağırıyordu sezen yıllar öncesinden.

“Unuttun mu beni”.

 

Rüyamda gördüm seni dün gece.

Sabah uyandım.

Masanın kenarında küçük bir kız çocuğu.

Uyumuş öylece küçücük iskemlede.

Yanaklarında deniz mavisi izler.

Sen yoktun…

 

Yılmaz Pirinççi

 

 

 

Yılmaz Pirinççi
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.