Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Seksen bin işçi | Bertolt Brecht

28.01.2023
347
A+
A-
Seksen bin işçi | Bertolt Brecht

Duyduk ki: Seksen bin işçi

Yapmış metroyu, birçoğu günlük işlerinden sonra,

Çoğunlukla geceleri sabahlara dek.

O yıl boyunca hep delikanlıların ve kızların güle oynaya

Tünellerden çıktıkları görülürmüş

Harca batmış ter içindeki iş giysilerini göstererek gururla.

Aşılmış bütün engeller-

Yeraltı suları, çok katlı yapıların basıncı,

Dayanıksız büyük toprak yığınları-.

Süslemek için kaçınılmamış hiçbir çabadan,

En iyi mermer getirilmiş uzaklardan, en güzel ağaçlar

İşlenmiş özene bezene.

Güzelim vagonlar adeta çıt çıkarmadan

                                                                Kaymaya başlamışlar

Gün gibi aydınlık tünellerde:

Titiz müşteriler için her şeyin en iyisi.

 

Şimdi, demiryolu en üstün planlara uyularak yapıldıktan

                                                                                        Sonra

Sahipleri geldi onu görmeye ve binmeye.

O insanlardı onlar, onu yapanlardı.

Binlercesi oradaydı, dolaşıyorlar

Ve inceliyorlardı dev istasyonları.

Trenlerle büyük kalabalıklar geçiyordu bu ara,

Yüzleri istasyonlara dönük-

Erkekler, kadınlar, çocuklar ve kır sakallılar-

Sevinçten pırıl pırıldı yüzleri, tiyatrodaymışlar gibi,

Çünkü farklı yapılmıştı istasyonların hepsi,

Hepsi başka taştan, başka biçimde;

Işık da her seferinde geliyordu başka kaynaktan.

Sevinçli bir itiş kakışla arkaya itiliyordu her trene binen,

Çünkü istasyonlar en iyi

Görülebiliyordu önceki yerlerden.

Çocuklar yukarı kaldırılıyordu her istasyonda.

Yolcular her fırsatta dışarı taşıp

Sevinçli bir titizlikle inceliyorlardı bitirilen işi,

Sütunları elliyorlar ve parlaklıklarına bakıyorlardı,

Ayak burunlarını sürtüyorlardı taş döşemeye

Anlamak için taşların düzgünce yerlerine oturup

                                                                           Oturmadığını

 

Sonra vagonlara doluşup yeniden

Duvar kaplamalarını inceleyip parmaklarını sürüyorlardı

                                                                                  Camlara.

Erkekler ve kadınlar işaret ediyorlardı durmadan-

Doğru olup olmadığında biraz duraksayarak-

Çalıştıkları yerleri:

Ellerinin izini taşıyordu taşlar.

Her yüz görülebiliyordu açıkça,

Çünkü çok ışık vardı,

Lamba çoktu, gördüğüm herhangi bir demiryolundan

                                                                        Çok daha fazla.

Tüneller de apaydınlıktı,

Karanlıkta kalmamıştı emeğin bir karışı bile.

Ve tek bir yıl içinde yapılmıştı tüm bunlar,

Ve dünyada başka hiçbir demiryolu yapımında

Bu kadar çok işçi çalışmamıştı.

Ve dünyada başka hiçbir demiryolunun bu kadar çok

                                                                     Sahibi olmamıştı

Çünkü bu yapı harikası, bunca kentte bunca zamandır

Kendinden önceki hiçbir yapının görmediği şeyi gördü:

Yapının işçileriydi yapının sahipleri.

 

Emeğin tüm meyvalarının emek dökenlere düştüğü

Nerede görülmüştü?

Bir yapıdan, onu yapanların kovulmadıkları

Nerede görülmüştü?

Onları vagonlarımıza giderken gördüğümüzde,

Kendi eserleri olan vagonlarda,

Hemen anımsadık:

Klasik yazarların bir vakitler hop oturup hop kalkarak

Önceden gördükleri o büyük tablo buydu.

 

Bertolt BRECHT

 

Çeviri : A. KADİR – Gülen AKTAŞ

 

MOSKOVA’LI İŞÇİLERİN 27 NİSAN 1935’TE 

BÜYÜK METROYA SAHİP OLUŞLARI 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.