Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Savaşı Durduran Şarkı | Lili ve Marlen | Halis Ulaş

02.03.2022
531
A+
A-
Savaşı Durduran Şarkı | Lili ve Marlen | Halis Ulaş

Editör yorumu: Her iki cephede savaşan Alman ve Rus askerleri Lili Marlen şarkısını dinlemiştir. Rus askerleri, karşı cephede savaştıkları Alman askerlerine RADYONUN SENİNİ AÇIK diye seslenmiştir. Zira her iki tarafta da emir verenlerin yönlendirmesiyle birbirleriyle savaşıyordu. Her iki tarafında aileleri, sevdikleri cephenin gerisinde kalmıştır.

….

Halis Ulaş | halisulas@yahoo.com | Evrensel Haber

Lili Marlen şarkısı her ne kadar Nazi Almanya’sı tarafından askerlerinin moralini yükselterek savaşma gücünü artırmayı hedeflemiş olsa da amacından azade beş dakika da olsa savaşı durdurabilmiştir.

Alman askerleri Barbarossa Operasyonu sırasında Sovyet sınırını geçiyor.

Alman askerleri Barbarossa Operasyonu sırasında Sovyet sınırını geçiyor. | Fotoğraf: Johannes Hähle

“Herkesin Bir Ahmet Kaya’sı Vardır” başlıklı yazımda; “O albüm çıkarır ben albümü alıp ezberlerdim. Ezberlediğim şarkıların izini şiir antolojilerinde arardım. Bulduğum şairlere de sımsıcak sarılırdım” diye yazmıştım. İşte Lili Marlen’in yaşamıma girişi bu şekilde olmuştu.

Ahmet Kaya’nın 1986 yılında çıkardığı “An Gelir” albümünde önce şarkı olarak dinlemiştim “Lili Marlen Türküsüsünü” Ardından bu şarkının sözlerinin bir şiir, şairinin de Attila İlhan olduğunu şiir antolojisinden öğrenmiştim.

“Akşam olur mektuplar hasretlik söyler/Zagrep radyosunda Lili Marlen türküsü” diyordu şair, “Dehrin cefasını çektik sefasını süreceğiz” diyordu, “Marş söylemeden ölmek bize yakışmaz” diyordu. Ergenliğimin hüznünü isyana çevirmek için daha ne desindi Attila İlhan.

Aradan yıllar geçti, bu defa “Lili Marlen” ismi ile İngilizce bir şarkının sözlerinde karşılaştım. Leonard Cohen’in şarkı mı söylüyor yoksa şiir mi okuyor karasızlığında kaldığım aşk, ihanet ve affedişe dair bu şarkının adı “My Famous Blue Raincoat” idi. Cohen’in altına imzasını attığı bir mektup olan şarkı sözleri aşk ihaneti affeder mi sorusu üzerine uzun uzun düşünmeme neden olmuştu. Şarkının bir yerinde “You’d been to the station to meet every train/But then you came home without Lili Marlene” (Tüm trenleri karşılamak için istasyona gitmiştin/Ama sonra eve Lili Marlen olmadan geldin) diyordu.

Hayatımın erken dönemlerine çentik atan iki şarkının sözlerinde geçen Lili Marlen ismi çok daha sonraları dikkatimi çekti. Peki, neydi bu Lili Marlen?

Lili Marlen’i her ne kadar şarkı olarak bilsek de aslında bir şiirmiş. Birinci Dünya Savaşı’na katılmış bir Alman askeri olan Hans Leip tarafından yazılmış bir şiir. Şiirin adı da “Nöbetteki Genç Askerin Şarkısıymış”. Bu şiirin öznesi olan Lili Marlen ismi Leip’in yaşamında iz bırakmış iki kadına atfen verilmiş. İlk kadının adı cepheye giderken Hamburg’ta bırakmak zorunda kaldığı sevgilisi Betty’miş. Ama Leip şiirinde sevgilisine Goethe’nin Lilis Park şiirine atfen Lili demiş. Marleen ise askerken sahra hastanesinde tanıştığı ve etkisinde kaldığı bir hemşireymiş. İşte böylece hepimizin Lili Marlen’i hayat bulmuş.   “Kışla kapısının önündeki fener/Eskiden de oradaydı, şimdi de orada/Orada tekrar görüşsek ya /Dursak yine lambanın altında/Tıpkı eskisi gibi, Lili Marleen” dizeleri ile başlayan şiir savaşın acımasızlığında ölüme karşı yaşamı, hasrete karşı vuslatı çağırır nöbetteki askerin yüreğine.

Lili Marlen biten bir savaştan başlayacak yeni savaşa kadar bir kitabın sayfasında harflerden ibaret olarak suskunca bekler. Ta ki şiir 1938 yılında Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels denetiminde marşlar yazan ve besteleyen Norbert Arnold Wilhelm Richard Schultze’nin dikkatini çekene kadar. Schultze şiiri besteler ve şarkı ilk kez 1939 yılında Lale Anderson adında kabare şarkıcısı genç bir kadın tarafından seslendirilir.  Plak 1941 yılına kadar yaklaşık 700 adet satar.

1941 yılında Nazilerin Yugoslavya’yı işgali sonrası savaştaki Alman askerlerin moralini yükseltmek amacıyla Belgrat Asker Radyosu kurulur (Soldatensender Belgrad). Attila İlhan’ın “Lili Marlen Türküsü” şiirinde yer alan Zagrep Radyosu Belgrat Asker Radyosu olsa gerek.

Belgrat Asker Radyosu Alman askerlerinin savaştığı Akdeniz ve Avrupa’daki cephelere de yayın yapmaktadır. İşte bu radyo yayınlarının birinde “Lili Marlen” şarkısının çalınması her şeyi değiştirir. I. Dünya Savaşı sırasında Hans Leip’in dizelerinde dile gelen duygular II. Dünya Savaşı sırasında gelip siperlerde Alman askerlerini sarmalar.

Sadece alman askerlerini mi? Elbette hayır. Alman siperlerinden yayılan ezgiler düşman siperlerini de işgal eder. Her akşam 21.55’te çalınan bu şarkı sırasında Alman askerleri silahlarını bırakarak şarkının esrikliği ile savaşa ara verirler. Savaşa sadece Alman askerleri mi ara verir? Elbette hayır. Karşı cephedeki askerler de şarkının esrikliğini biraz daha kısık sesle de olsa paylaşır. Hatta arada Alman siperlerine radyonun sesini açmaları için bağırırlar.

Şarkı hızla askerler arasında yayılır. Neredeyse savaşa ara veren enternasyonal bir marş haline gelir. Şarkının etkisi diğer ülkeler tarafından da fark edilince kendi askerlerinin moralini yükseltmek amacıyla Lili Marlen hızla diğer dillere çevrilir.

Lili Marlen kırkın üzerinde dile çevrilir. Bunlardan en ünlülerinden biri de İngilizce versiyonudur. Alman asıllı Amerikalı oyuncu ve şarkıcı Marlene Magdalene Dietrich şarkının sözlerini 1944 yılında İngilizceye çevirerek, Amerikan askerlerinin çarpıştıkları cephelere gidip söylemeye başlar. İngilizce versiyonu da en az Almanca orjinali kadar ünlenir.

Savaş tüm acımasızlığı ile devam ederken savaşa ara verdirtebilen bu şarkının etkisi Josef Goebbels’in dikkatini çeker. Goebbels bu şarkının çok duygusal olduğunu ve askerlerdeki çarpışma azmini kırdığını ileri sürerek yasaklanmasını ister. Gerçi şarkının yasaklanmasında Lale Anderson’un Rolf Lieberman adlı yahudi bir besteciyle ile yakınlaşmasının da katkısı olduğu iddia edilmektedir. Şarkı yaklaşık 9 ay yasaklanabilir. Çünkü şarkının yasaklanması sonrasında tepkiler çığ gibi büyür ve Goebbels geri adım atmak zorunda kalır ve Alman askerleri her akşam 21.55’te savaşa ara vererek Lili Marlen’i dinlemeye devam ederler.

1939-1941 yılları arasında sadece 700 adet plağı satılabilen Lili Marlen şarkısı Belgrat Asker Radyosunda çalındıktan sonra toplamda bir milyondan fazla satış sayısına ulaşarak Lale Anderson’a altın plak kazandırır.

Bear Family Firması 2005 yılında Lili Marlen’e adeta bir saygı duruşu yapar. Firma Lili Marlen şarkısının 193 versiyonunu içeren 526 dakikalık bir kaydı 7 kompakt disk ve 184 sayfalık bir kitap ile yayınlar. Böylece Lili Marlen şarkısı insanlığın evrensel bir mirası olarak tarihteki yerini almış olur.

Lili Marlen şarkısı her ne kadar Nazi Almanya’sı tarafından askerlerinin moralini yükselterek savaşma gücünü artırmayı hedeflemiş olsa da amacından azade olarak beş dakika da olsa savaşı durdurabilmiştir.

Daha nice Lili ve Marlen’lere…  

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.