Sadece Aşk | Yılmaz Pirinççi
Aşk şiirde dile gelir sadece
Ruhun derinliğine inen dehlizlerde yolunu kaybetmek
Şuh bir öpüşten çok fazlasıdır.
Teninin her zerresine kavuşmanın mutluluğu hangi kokuda gülümser?
Hangi kokuda gülümser?
İnsan ölüm denen o eşsiz teslimiyetin kollarında uyurken,
İnsan severken hisseder ruhunu.
Sevişirken hisseder.
Ve nihayet ölürken…
Yazılmış onlarca hikâyeden bir paragraftır insanın kendine çizdiği yol.
Her adım binlerce olasılığa gebe
Her adım yüzlerce kaderi yeniden yazmaya muktedir
Seçimler, hatalar bomboş gurur yanılsamaları
Kendi kendimize kaybettiğimiz o anlamsız savaşlar
Ne çok kıyıyoruz kendimize hiç farkında olmadan
Sevmekten büyük bir din inmedi henüz dünyaya
Ve sevmekten daha anlaşılır bir dil henüz icat edilmedi.
Benlikten çıkıp bir başkasının özünde kendini aramaktır aşk
Ve o insanın ruhunda bütün evreni kucaklamaktır.
Çoğalırken yok olmak ,
Yok olurken sonsuzluğa karışmaktır aşk.
Sevmek acının sarhoşluğudur biraz da
Yanmanın o eşsiz cinnetine benzer
Güle oynaya yürüdüğün o cehennem ateşinde bir parıltıya karışmanın mutluluğudur , ışıltısında kaybolduğun gözlerin büyüsü
Bu deli cesaret.
Bu sevgiliye karışmak uğruna giyindiğin hiç’lik hep bundan.
Evrenin sonsuz sırrı…
Sadece aşk…
Yılmaz Pirinççi
…