Pın(a)rtemis’e Notlar/7
|Gökhan Barış Pekşen
Evet,
insanın kendini kaybettiği zamanlar olur..
Bilincin açık ve ne yaptığını bilememek..
Fakat bu günlerde kimse arayış içinde değil Pın(a)rtemis
bağımlılar hariç!
Neden bu kadar sevgisiz insanlar,
caddeleri dolduruyor..
Neden bir masaya oturup konuşamıyorlar?
İlk bireyin (yani) Adem’in psikolojisi ne zaman bozuldu ve hatta ilk topluluk ne zaman yoldan çıktı?
Milyonlarca rivayet
öykü,
mitoloji,
masal var..
Peki hangi çocuk hangi masalda uyutuluyor geceleri?
Bu aptalca paradoksu
evimden,
odamdan,
beynimden atamıyorum Pın(a)rtemis
nedeni çok basit oysa,
ihtiyaç..
Evet,
haklıydın belki de..
O beyaz tenli,
sırtında benler olan adam olmaya hiç ihtiyacım yoktu..
Belki de,
sadece kodlamayı yanlış yapıyordum,
ritüellerin keskin olması secde ettiğim yönü bıçaklıyordu sadece..
Evet,
haklıydın belki de..
Adımın ne olduğunun bir önemi
hiçbir zaman tartışılmadı
dudaklarımızın ilk birleşimi sevdiğimiz öykü karekterimin cinayet işlediği
sahneydi..
Haliyle üçümüzde ürperti yaşıyorduk
terlemiş,
ıslak,
ve –
gözbebeklerimiz timsali bir ağıttı..
Evet,
haklıydın belki de..
Yoğunluklarıma kurban giden sendin
bunu seçmeni ben istemedim..
Tıpkı okuduğun kitaplarda es
verdiğin sayfaları seçemediğin gibi
hangi duyguya ağlarsın bilemiyorum bile..
Ufak tefek bir anı canlanıyor
Taksim’in altın boğazı gören,
ufacık bir otel otel odasında,
sarışın bir kadının haç takışına ağladığını anlatmıştın
ya da,
saçların loğar deliğinden akmasını mı
hatırlayamadım..
Hatırlayabildiklerim sadece acı
veriyor bana Pın(a)rtemis
kahredici bir acı..
Toprak kokusu,
ölümcül bir bağımlı gibi tepemde geziniyor oysa..
Herkesi gömdüm,
ama herkesi..
Bir evladımız henüz 2 aylık iken o kahredici göz yaşlarımız yine toprakta can
bulur diye düşledim ben,
ama dahası yoktu..
Evet,
haklıydın belki de..
Beyaz olan kefenin rengi hep umuttu
ikimize,
nefesin tenimde bir Tanrı’ya dönüşürken..
– 09112019