Pangaltı’da Bir Koltuk Meyhanesi | Mahir Akarsular
Yıl 1901…
Pangaltı’da bir koltuk meyhanesi.
Arada bir genç bir harbiye öğrencisi atar iki tekini
sonra bağırır meyhane sahibine,
– “Barba..Param yok yaz hesaba “
Barba bağırır altın saçlı mavi gözlü genç Harbiyeliye
– “Mistik sağolsun be!. “
Aradan yıllar geçer o genç harbiyeli dağıtır
Çanakkale’yi, kurtarır vatanı ve ülkesinin
başına cumhurbaşkanı olur.
Ankara’da gençlik yılları hatıralarının yad edildiği bir gece çocukluk arkadaşı Nuri Conker’e özlemle sorar,Atatürk
– “ Nuri,Barba yaşıyor mudur?”
Atatürk’e ismi ile hitap eden yegâne kişi olan çocukluk arkadaşı Nuri Conker onun bakışlarından ve ses tonundan özlemini anlar ve durumdan vazife çıkarır.
– “Bilmem ki Kemal” diye sorunun cevabını havada bırakır.
Ama ertesi gün sorar soruşturur. Barba’nın hayatta olduğunu ve aynı mekânı işletmekte olduğunu öğrenir.
Kısa bir süre sonra yaz çalışmaları için Florya köşküne gidilir.
Nuri Conker bizzat giderek Pangaltı’daki mekânı bulur, ertesi gece Atatürk’ü oraya getireceğini Barba’ya haber verir.
Ertesi gece Nuri Conker,
– “Kemal,bu gece de bir değişiklik yapıp Harbiyeli yıllarımızdaki gibi felekten bir gece çalalım” der ve bindikleri arabayı İstanbul Pangaltı’da Barba’nın meyhanesi önünde durdurur.
Barba kapıda
– “Oooo Sayin Cumhurbaşkanim,
Hoş gelmişinizdir şeref vermişsinizdir! ” diyerek karşılar.
Önüne düşerek Atatürk’ü yıllar önce genç bir Harbiyeli olarak oturduğu aynı masaya oturtur. Çeşit çeşit meze ile donatır masayı. Arkadaşlar hep birlikte yerler içerler hatıraları yad ederler.Saatler saatleri kovalar kalkma zamanıdır artık.
Atatürk aniden bağırır Barba’ya
– “Barbaa ! “
– Buyrun sayin Cumhurbaşkanim
-Param yok gene yaz hesaba !
Barba
– “Rica ederim, Cumhurbaşkanimden para mi alacağim burada?” diye cevap verir
Az sonra tekrar bağırır Atatürk:
– “Barba! Param yok yaz hesaba!”
Barba’dan gene aynı cevabı alır.
Atatürk’ün Barba’dan beklediği cevap bu değildir
ve bu gece masadan
Harbiyeli olarak kalkmak niyetindedir.
– “Barba bak hakkaten param yok” diye yüksek sesle bağırır
Barba uyanır ve o da patlatır bağırarak Atatürk’ün beklediği cevabı:
– “Mistik sağolsun be!.”
Masadakiler Atatürk’ün gözünden süzülen bir damla yaşın elindeki rakı kadehinin içine damladığını görürler!..