Özledim | Yılmaz Pirinççi
Ben bugün öyle çok
özledim ki seni
Çocukluğumun dizleri kanadı
Ve hep birbirine dolandı ayaklarım
Üstelik annemde yoktu yanımda
Sonra birden kırıldı en sevdiğim oyuncağım
Topacımın ipi koptu
Tersine döndü bütün uçurtmalar
Ben bugün öyle çok
özledim ki seni
Hatıra defterlerim hep boş kaldı
Hep yarım kaldı şiirlerim.
Şarkılarımı söyleyen sanatçılar öldü
Sustu bütün radyolar
Ben öyle çok özledim ki
seni
İnadına hep bir eksik kaldı papatyalarda yapraklar
Fallar kurudu bardaklar dibinde
Yollarımda hep çıkmaz sokaklar.
Ben bugün öyle çok
özledim ki seni
Kapkara perdeler indi güneşe
Ay soldu
Takatım kalmadı sensiz nefes almaya
Ruhumu sürgünlere attılar.
Ben bugün çok özledim seni
Yılmaz Pirinççi
Her gün bir yerlerde
yine kadınlar .
Yine tüy yumuşaklığı içinde bedenler
Yine delik deşik sevdadan
Yine çok sevildikleri için mezarda.
Nasıl kıyar insanoğlu
sevdiğini söylediği bir cana
Yüzüne düşen gölgenin dağ olduğu bir sevdaya nasıl onlarca bıçak saplar.
Hangi kör olası aşkın adaleti bu.
Yahu sizi de bir kadın doğurmadı mı?
Sayısını bilen varmı yok
yere toprak olan bedenlerin.
Medeniyet dediğiniz şey kadınların gözlerinden beslenir
Bir de çocukların yüreğinden
Kim nasıl verecek hesabını ölenlerin.
Bırakın işi gücü, topu
tüfeği bir kenara.
Bırakın matematiği zayıf olsun herkesin.
X in karesi kaç bıçak darbesi
İnsanlara önce sevmeyi öğretin.
İnsan gibi sevmeyi öğretin
Ve önce insan olmayı…