OTURAN BOĞA / Yelda Karataş
Senin yüreğin kararlı bir yelkenliydi göğü denize uçuran
sevdan satılmazdı, toprak ve gök satılmazdı çünkü
güneş nasıl susardı hatıralara böyle coşkuyla bağlıyken bir halk
neden bu kadar gevezeydi bizonların gözyaşına çevrili beyaz adamın tüfeği
Senin ruhun hayatın duvarına çakılı en eski saat
yelkovanı kutup yıldızını gösterir hani Tsira dedikleri bizim Karadeniz’de
okyanus kadar büyük değilse de aynı kararlılıkla toprağa basar senin kalbinde umudun adımları
susturdular o türküleri çiğdeme ve sevince dair ne varsa o yalansız alfabeyi yaktılar
iktidarın kara yüzünü astılar bir kıtaya kutsal yemin niyetine
o doğaya adanmış makose gönlünü ezip
cıva sürdüler ay ışığının yüzüne hiç utanmadan
böylesi gençken kesik çimen kokusu ve avucun içinde böyle güzel parlarken insanlığın yarını
kartalların o şanlı kızıl tüyünü kopardılar onurlu başından
oturan her şeyin sükunetini öldürdüler
ve çocuklarımıza utanç dolu bir dünya bıraktılar
fanusu kırık acıyan bir kalp içinde.
Yelda Karataş
Fotograf: Cheif Sitting Bull’ s Son. 1880 by D.F. Barry. (Oturan Boğa’nın oğlu; D.F. Barry fotograflamış)