Okunmamış Mektuplar / Cemil Biçer
Sevgililer gününe özel…
Zaman zaman yaşamımın öz eleştirisini yaparım, özellikle de ıssız kumsallarda batan güneşe doğru uzun yürüyüşlerde.
Güneş denizin üzerinden batana değin yürürüm saatlerce, sonra Ay ışığının yakamozlarla dansını seyrederek geriye dönerim .
Bu uzun felsefi yürüyüşlerim de tüm yaşamım bir film şeridi gibi
geçer gözlerimden, toplamına “yaşam deneyimi” dediğimiz hatalarımı
irdelerim,
Ne çok hatalar yapmışım Tanrım!
Hatta bazılarında ölümün kıyısından dönmüşüm,bazıları ise hala
kanayan bir yaradır yüreğimin infarktında…
Monogam bir kişiliğim vardır, işporta hovardalıklardan nefret
ederim.
Derin ve iz bırakan aşklar yaşadım ömr-ü hayatımda, aşklarım hiç
bir zaman çakışmadı ve unutulmadı. Yaşam arşivimin en nadide raflarında aynı
çocuksu heyecanlara sarılı olarak duruyor.
Kiminin ardından “Oğlun kızımı sevsin, seni sevdiğim
kadar” diyerek şiirler yazdım.
Kimine; “kırk yıldır kapanmamışsa bu yara bunda senin suçun
yok. Ben bu yara ile yaşamayı seviyorum” girizgahlı ucu yanık
mektuplar…..
Kimi ile yıllar sonra çarşıda pazarda karşılaştık, liseli
aşıklar gibi yüreğimiz titredi,bir buruk “merhaba” ile
geçiştik,hüzünlü gözyaşlarımızı birbirimizden gizleyerek.
Kimi ile derin dostluklara dönüştürdük aşkımızı, hala kopmamacasına ve ölümüne sürer arkadaşlığımız. ne zaman bir güvenilir dost eline gereksinim duysak biliriz “O” Hep yanımızdadır.
Hemcinslerim ile böyle kalıcı derin dostluklar sürdüremedim. Erkekler, diyalektik olarak riyakar, çıkarcı ve oportünist bir biyolojiye sahipler. Doğu insanları gibi kalleşçe pusu kurmak üstüne kodlanmışlardır ve asla acını göstermemelisin onlara. Hep oradan vururlar; hem de hiç beklemediğin bir zamanda…!
Kadınlar; bu manada kusursuz bir biyolojik şaheserdir. Söz
namustur onlarda, dostlukları mezara kadardır, çıkar hesapları yoktur,
paylaşımcıdırlar. Sadakat ve vefa karakteristik özellikleridir.
“Annelik” iç güdüleri onlarda suyu hiç eksilmeyen bir
kudret pınarı gibidir. Hele ki yaralı bir kalbiniz varsa, iyileştirmeden asla
terketmezler.
Hayatıma yön veren tüm kadın arkadaşlarımda gözlemlediğim yegane
muhteşemlik, hesaplaşmalarını “düello” ile yapmalarıdır. Asla pusu
kurmazlar.
Dostlarım iyi ki vardınız ve iyi ki sizleri tanıdım. Siz olmasaydınız koskoca bir ömrü beyhude yaşamış olacaktım.
Hepinizi çok seviyorum.
Cemil Biçer