ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

Oblomovluk nedir?

14.10.2016
1.917
A+
A-
Oblomovluk nedir?

“Yüzyıllar yüzyılları izliyor ve yarım milyon tembel mıymıntı insan büyük bir uyuşukluk içinde pinekleyip duruyor.”- GOGOL

 

Bir varoluş trajedisi olan Oblomovluk, bilinçli bir tembellik/atalet halidir. Bir uyuşukluk değil, aksine fazla uyanıklık, her şeyin farkında olma, bir adım ötesini görme halidir. Ancak tüm bu farkındalık dolayısıyla sonunu gördüğü yolda ilerlemek istememenin getirdiği bir tükenmişlik ve kendini gerçekleştirememedir. Sosyal yaşamdan kopuş, topluma uyum sağlayamama, bilinçli bir vazgeçiştir. Handiyse ölüme eş bir uyuşukluk hali; bir başka deyişle yaşarken ölmektir.

Gonçarov 1849’da yazdığı bir romanda çağımızın toplumsal hastalığını tanıtıyor yani Oblomovluğu.

Yerküre üzerindeki her insanın içinde bulunan/bulunabilecek bir karakter olarak karşımıza çıkıyor İlya İlyiç Oblomov, kitabın kahramanı. Zira Gonçarov’un bu ölümsüz eserinin kahramanı da Don Kişot gibi, Hamlet gibi ve daha nice klasik kahramanlar gibi insanlığın bir hali ile yüz yüze getiriyor bizleri. Sürekli düşünen ancak bir türlü harekete/eyleme geçemeyen Hamlet gibidir Oblomov; her daim yeni projeler üretir ama gelin görün ki bunları bir türlü hayata geçiremez. İleri mi atılmalı yoksa olduğu yerde mi kalmalı; bu konuda kafası sürekli karışık ve kararsızdır. Bu varoluş trajedisi noktasında, Hamlet’in “var olmak ya da olmamak” sorgusundan daha derin bir açmaz içerisindedir.

Çünkü Oblomovluk hastalığının pençesine düşmüştür. Sınırsız hayal gücü, kurulu bir saat gibi işler ama hayaller hiçbir zaman gerçeğe dönüşmez; bir hayal denizinde boğulur Oblomov. Sürekli bir düşünme ve plan yapma döngüsü içerisindedir.

O düşünedururken zaman ve hayat azgın bir nehir gibi hızla akıp gider doğal olarak.

Ancak bazı zamanlar, içinde bir yerlerde pusuya yatmış olan türlü meseleler ansızın Oblomov’u o derin gaflet uykusundan uyandırır ve korkunun kucağına bırakır. İşte o anlarda; “Yarım kalmış bir adam olduğunu, ruh güçlerinin gelişmeden geri kaldığını, hayatına bir ağırlığın çöktüğünü düşündükçe içi parçalanır. Başkalarının zengin, hareketli hayatını kıskanır; kendi hayatını yolunu ağır bir kaya parçasıyla tıkanmış, daracık, zavallı bir keçiyolu gibi görür. İçinde hiç uyanmadan kalmış, biraz kurcalanmış fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş birçok yetenek olduğunu acı acı sezer.

Gelelim günümüzde Oblomovluk hastalığına yakalanmış bir kesimin yansımalarına...

Onlar dünyada olup biten her şeye karşı ilgisizdirler, tam bir atalet miskinlik hareketsizlik içindedirler. Duyumsamazlıklarının nedeni kısmen nesnel konumlarından kısmen de ahlaki gelişimlerinden kaynaklanır. Bir şey yapmaya alışmamışlardır dolayısıyla neyi yapıp neyi yapamayacaklarını tam olarak belirleyemezler. İstekleri hep biçimseldir ve istek olarak kalır.

Hayal kurmayı çok severler ve hayallerinin gerçekle yüzyüze gelmesinden de öylesine korkarlar. Başkalarının aklını kendilerine mal etme konusunda da üstlerine yoktur hemen hemen hepsi kendilerini aşağılamaktan hoşlanırlar ama bunu karşısındaki kişiden övgüler almak için yaparlar. Yaptıkları hiçbirşey içlerinden gelerek değildir. Ne yapıyorlarsa dışsal zorunlulukların dayatmasıyla olur.

Oblomovlar hayatta herşeyden şikayet ederler. Onlara şunu sorun: Bunların böyle olmaması için ne yapmalı? Karşılık veremeyeceklerdir. Çünkü ne yapılması gerektiğini dair en küçük bir fikirleri bile yoktur. Bu kez siz onlara ne yapılması gerektiğine dair çok basit bir yol gösterin yanıtları hazırdır. İyi ama böyle birdenbire olur mu? Bu böyle gelmiş böyle gider. Yok kardeşim bu toplumda hiçbir şey düzelmez?

Goncarovun bu romanında çağımızın toplumsal eğilimlerini buluyoruz. Aynı zamanda kendimize dair ipuçlarını.

Derleyen: Sibel Çağlar

Kaynaklar:

OBLOMOVLUK NEDİR? – EMRAH MOTUĞAN

HEP YARIM KALMIŞ BİR ADAM: OBLOMOV – ELİF ŞAHİN HAMİDİ

Kaynak: Dünyalılar

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.