Mutluluk | Yılmaz Pirinççi
Bazen birini öyle hissedersin ki
Ona baktığın zaman sevinçten ağlayacağı gelir insanın.
Bütün hüzünlerini bütün kederlerini yudum yudum içmek
Etrafında sevgi ile yedi kat bir atmosfer olmak istersin gök kuşağı renginde.
Onun gözlerinde her keder içilesi
Her çile çekilesi gelir.
Bütün efsaneler yitip gider gözlerinde
Sanki bütün yeminler onun adıyla başlar
Sanki mutluluk o işte.
Sanki cennet o dersin
Çocukluğun onun sesinde ses olur sana
Masumiyetin rengi o olur.
Gözlerinde binlerce mücevher ışıltısı
Dokunuşunda hayat vardır.
Bir hayalin ürkütücü gerçekliği
Bir mucizenin şaşkınlığı ile bakarsın ona
Hani bazen kendine dersin ya
Allah‘ım şimdi bu benim mi yani
Bu cennet
Bu mutluluk
Bu bulutlarda ki ben miyim
Geçen gündüzün birbirine karışır.
Hem öyle güzel ki.
Gecenin bir yarısı nedensiz uyandığını düşünmezsin de
Gözlerini kapadığında onu yeniden düşlüyor olmanın o masum tebessümü düşer yüzüne.
Hani biraz aptalca denir ya..
İşte o saf gülüş düşer yüzüne
Her şarkı biraz o olur biraz sen
Her an biraz onunlasın
Farkında olmadan
Bilmiyorum işte
Ağaçtan başına düşen bir elmanın mutluluğu mu
Yoksa ademin Havva da gördüğü cennet mi?
Mutluluğun tanımı bu belki de
Bir
bakış
Bir gülüş.
Bir hayat
Bir dünya…