Matrak Dedektif Bol Bel Ezber Bozuyor / Aşkın Güngör
Mavisel Yener / Cumhuriyet Kitap
Fantastik edebiyatımızın güçlü kalemi Aşkın Güngör’ün hayal dünyasından ışınlanarak Gökçe Akgül’ün çizimleriyle ete kemiğe bürünen Gizemli Şeyler Dedektifi Bol Bel’in İnanılmaz Serüvenleri devam ediyor.
Gizemli Şeyler Dedektifi Bol Bel’in ilk kitabı Sözcük Korsanı’ndan sonra serinin ikinci kitabı Doktor Otukuru’nun Işınlama Makinesi okurla buluşmuştu. Şimdi, tüm zamanların en hayalperest dedektifi Bol Bel, Pamuk Bel ve Yedi Cüce ile geldi! Üstelik bu kez Pamuk Prenses kılığında, Yedi Cüceler ile birlikte…
Koca göbeğini sımsıkı saran sarı gömleği, turuncu pantolonu, upuzun kırmızı kravatı, kocaman şapkasıyla Dedektif Bol Bel bu kez Düşler Diyarı’nda. Hayal kurma ustası, özgür ruhlu, matrak Dedektif Bol Bel şaşırtıcı, gizemli bir serüvene yelken açıyor. Düşler Diyarı’nın yok olmasına engel oluyor. Kitaptaki sır dolu olayları çözebilmek için gereken Hayal Gücü Nesneleri, bu kez serinin okurları tarafından belirlendi. Gökçe Akgül’ün Pamuk Prenses ve Yedi Cüce’yi Walt Disney’in 1940’lı yıllardaki klasikleşmiş tiplemelerine sadık kalarak, kendi tarzıyla çizmesi kitabın ruhuyla örtüşüyor.
Perişan Dilek Perisi
Oyuncak bebeğiniz konuşmaya mı başladı? Telefonunuzdan sadece başka gezegenler mi aranabiliyor? Külkedisi Kıl Kedisi’ne mi dönüştü? Dert etmeyin! Dedektif Bol Bel ne güne duruyor! Bir telefonunuz yeter de artar. O hemen imdadınıza yetişir… Durun bir dakika! Külkedisi nasıl olur da bir anda Kıl Kedisi’ne dönüştü? İnanılacak şey değil! Rapunzel’in saçları yerine kulakları mı uzamış? Pamuk Prenses’i ormana götüren avcı aslında Beyaz Tavşan’ı arayan Alis miymiş? Birileri Dilek Perisi’ni çağırabilir mi hemen! Yoksa o mu sebep olmuş tüm bunlara? Düşler Diyarı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya! Birileri buna engel olmalı, ama kim?
Masallardaki Dilek Perisi perişan, kimsenin dileğini yerine getiremiyor. Sinderella, baloya yetişebilmek için Dilek Perisi’nden yardım istediğinde, Kıl Kedisi’ne dönüşüvermiş. Rapunzel’in ise yanlışlıkla kulakları uzamış. Düşler Diyarı yok olma tehlikesinde. Bir prensesin görevi, prensini mutlu etmekle mi sınırlı? Pamuk Prenses, Düşler Diyarı’nın yok olmasını engelleyebilir mi?
Okudukları masal kitaplarındaki karakterlerin kaybolduğunu söyleyen çocukların ve Yedi Cüceler’in Bol Bel’den yardım istemesiyle birlikte, yeryüzünün en sıra dışı dedektifi Bol Bel kolları sıvıyor!
Uçuk Kaçık Tipler
Metinlerarasılık bağlamında bakıldığında, klasik masalların bu kitapta nasıl bir dönüşüme uğradığı, akademisyenlerin dikkatini çeker umarım. Temelini postmodern yaklaşımdan alan metinlerarasılık yöntemiyle çözümleme yapıldığında, masallarla kurulan doğal bağın bu metni hangi açılardan güçlendirdiği de gözleniyor. Yalnızca bu konu üstüne bir tez çalışmasını bile hak ediyor kitap.
Aşkın Güngör gerçeği algılama, yansıtma yöntemi olarak bu kez fantastik türü seçiyor. Uçuk kaçık tipler aracılığı ile alışılmış olana karşı bir arayış, farklı bir bakış sunuyor roman. Aslında hayatta hangi duygular varsa Düşler Diyarı’nda da onlar var. Şaşkınlık, arayış, anlamama, anlama, suskunluk, pişmanlık, kahkaha…
Pamuk Prenses’in Hakları
Masallarda kabul görmüş geleneksel cinsiyet rollerini yeniden sorguluyor bu kitap. Masallarda kadınlar, çoğunlukla annelik ve eşlik gibi toplumsal rolleri, güzellik/çirkinlik gibi fiziksel özellikleri, erkekler ise mesleki unvan, fiziksel güç gibi statüleriyle tanımlanırlar. Cinsiyet ayrımcılığı çocukların bilinçaltına masallar aracılığı ile kodlanır. Aşkın Güngör bu kodları yerle bir ediyor, bağımsız ve özgür oldukça kadınların daha güçleneceklerinin vurgusunu yapıyor. Pamuk Prenses’i, kadın hakları konusunda bilinçlendiren Bilge Kedi’nin neler söylediğine bir bakalım: “Bir erkek kedi olarak bunu itiraf etmek benim için çok güç ama söylemek zorundayım: Kadınlar erkeklerden çok daha dayanıklıdır. Sadece bunun farkında değildirler. Çünkü doğdukları andan itibaren onlara hep tam tersi söylenir ve buna inandırılırlar.” (s.127)
Kainat ve İnsan
Fantastik bir çocuk kitabında felsefi damarla karşılaşmak, mucize bakışını görmek gerçekten de heyecan verici. “Büyük beyaz ışık kainatı düşleyecek ve kainat olacak. Kainat bizi düşleyecek ve biz olacağız. Geriye kalan her şeyi biz düşleyeceğiz ve Düşler Diyarı yeniden doğacak”(s, 232) Kainatla yaşıt olan Varoluş ağaçların dilinden anlatılan bölümler birer bilgelik destanı gibi. “Karanlığın ne olduğunu bilmeseydin ışığı yorumlayamazdın. Işığı algılamak istiyorsan karanlığı bilmelisin.”(s, 231) Var oluş olgusunu, masal kahramanlarıyla birlikte sorgulayan bilge ağacın insan-canlılar-kainat arasındaki ilişkiyi vurgulayan sözleri, kitabın altı çizili satırlarından olacak.
Pamuk Bol Bel ve Yedi Cüce okurlarına diyor ki: “Masalları yenile! Şiirleri tazele! Hayatı hayal gücünle besle!” Aşkın Güngör kaleminin gücünü duyumsatmaya devam ediyor…
*Bol Bel’in İnanılmaz Serüvenleri 3- Pamuk Bol Bel Ve Yedi Cüce / Aşkın Güngör
Resimleyen: Gökçe Akgül
Tudem Yayınları, 2016, 264s., 10+