“Kınıfır Bed Reng Olur”
Hesabını ödeyecek
değil cep
içi boş cüzdanı bile
kalmadı ruhumun
başımıza
korktuklarımızla gelenler
dünyanın sonundan
sonraki çekirdek aramalar
tutunamadığım ağaçtan düşmeler
utanç dolu gözlerimin
ellerimin arasından
t/arifsiz acılarla
k/ayıp düşmesi
tanrımın
kapısını kilitlediği cennet
gün/ahsızlara
çalgı çengi
cehennem bize
yan babam yan
ağıdı hüznü bol
demi çoğalmış
urfa sıra geceleri
“kınıfır bad reng olur”
bumerangın dönüp dönüp
atanı vurması
sesin söyleyenin kalbini
cigara ateşiyle
sönürdürmesi
ucu öpülmüş okların
hedef şaşırmadan tam
12’den 12’den 12’den şaşırması
ah bedenim
doru atların
nalsız koştuğu
stres tahtasısın
su/sa/mis kurumuş ağzıma uzatılan
kızgın yağ bardağısın
çello sesleri
dolmuşta yer bulamamış
adı deniz
bir kızın kucağında
ah
kötümserliğin
iyiliğinde
polyaanna pabuçlarıyım
dolaştığın dar sokakların
asmalı’sının
çatmalı’sında
içtiğim kadehin
antideprasan kullanmamış
s/akisiyim
g/ayet iyiyim…
kaybolan
tespih tanelerinden
biri gibi…
avucunda kurumuş
tuzun
öptüğün
gözyaşıyım…
Mayıs/ 2018/19