Kezban Arca Batıbeki’nin
“On The Road” adlı kişisel sergisi,
10 Mayıs-10 Haziran tarihleri arasında,
Burcu Ölmez küratörlüğünde, Londra’da yer alan
FAAR Gallery Mayfair’da
ziyarete açılıyor.
Batıbeki, son dönemde dünyada yaşanan pandemi sürecinde ele aldığı ve kişisel hafıza arkeolojisi içinde ortaya çıkardığı fotoğraflarında, deneyimin kendisini bir görme/bakma biçimine çeviriyor.
Batıbeki, yıllar içinde çıktığı yolculuklarda biriktirdiği anları kendine özgü yöntemiyle manipüle ederek dijital-kolaj sinematografik fotoğraflar olarak ortaya çıkarıyor. Sanatçının New York’tan Bologna’ya, St. Petersburg’dan Paris’e, Edirne’den Matera’ya uzanan sayısız yolculuğunda çektiği fotoğrafların her biri birer hafıza andacı olarak işliyor.
Kezban Arca Batıbeki, sanatsal pratiğinde koleksiyoncu gibi davranıyor. Kendi iç dünyasını ve düşünsel atmosferini, biriktirdiği nesneleri kullanarak sanat eserlerine dönüştürüyor. Binlerce obje, onun sanat evini ve atölyesini, 16. yy. nadir kabinelerinde olduğu gibi anlamlı semiyotik bir hazineye çeviriyor Nesnelerin ve imgelerin kullanımı, sadece görsel bir anlamla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve kişisel bir derinlik taşıyor.
Sanatçının çalışmaları toplumsal söylemde dolaşsa da her zaman kendi öznelliğini, hatta mahremiyetini temsil ediyor Nesneler, izleyiciye semboller ve alegoriler sahnesi sunarken, sanatının hafızasını canlı tutan büyük bir mizansen oluşturuyor. Eserler, modernitenin hafıza ve kimlikle ilgili yarattığı boşluğa dokunurken, post-modernist bir bakış açısıyla çağdaş toplumsal ve kültürel meseleleri ele alıyor.
Pop-art estetiğini kullanarak tüketim toplumunun imgelerini kendi özgün anlatısına entegre etmesi, Batıbeki’nin sanatının geniş bir toplumsal anlam kazanmasını sağlıyor. Bu yaklaşım, yüksek ve popüler kültür arasındaki ayrımın bulanıklaştığı, gündelik yaşamın ayırımlarının silindiği bir çağda, sanatın toplumsal söylemde önemli bir rol oynamasına izin veriyor.
Batıbeki’nin sanatı, kişisel mitolojisiyle toplumsal ve kültürel deneyimleri arasında köprüler kurarak, izleyicilere derin düşünme ve duygusal bağ kurma fırsatı sunuyor. Her bir eser, izleyiciyi zaman ve mekânın sınırlarını aşan bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolda ikame eden imgeler, zamansal formlar olarak kendini gösteriyor. Her bir görüntü, zamanın kokusunu keşfetmeye yönelik bir patika açıyor ve izleyiciyi içinde dolaşmaya davet ediyor.
Yüksek çözünürlüklü görsellerin yer aldığı basın kiti için tıklayınız.