İstanbul Bu Gece Yine Sensiz | Selim İleri
Ekmek derdini giderememiş sanat adamı, sanatın kavranamadığı, önemsenmediği toplumlarda dersiz topsuz kılığıyla, ama hep yaratıcılık coşkusuyla ayakta kalmaya çalışmayacak mıdır ?..
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın defterlerini okuyun : Daima para sıkıntısı ve bu sıkıntı yüzünden yazdıklarıyla, yazmaya çalıştıklarıyla bir türlü baş başa kalamayan koskoca Tanpınar.. Boyuna acı acı yakınır.
Geçim kaygısıyla Server Bedi takma adına sığınmış Peyami Safa’nın yazdığı “piyasa işi” romanlar ; sayılarını bugün bile saptayamıyoruz. Hemen ardından Kemal Tahir’in, Melih Cevdet’in, başkalarının kaleme getirdikleri, hep takma ad kullanarak yazdıkları tefrika romanlar..
Kemal Tahir’in geçim mücadelesine iyi kötü tanıklık etmiştim, son döneminde : Özgürce yazabilsin diye, eşi Semiha Tahir bütün günler dikiş makinesinin başında mahalle terzisiydi. O çaba, o dayanışma “Devlet Ana”ya kadar sürdü.
Anılarında anmamış ama, Cahit Uçuk anlatmıştı : Karı koca ikisi de yazar ; Cahit Uçuk yolun başında genç bir romancı. Mahmut Yesari yılların yazı emekçisi ; roman, öykü, tiyatro, gülmece.. Yılların yorgun Mahmut Yesari’si şimdi Yakacık Sanatoryumunda.. Cahit Hanım ailesinden kalan ne kadar yadigar mücevher varsa, tümünü yok pahasına satıyor. Kalem kavgası, ilaç ve tedavi için hiçbir işe yaramamış..
Behçet Necatigil’i Beşiktaş’taki evinde kaç kez öğrencilerinin sınav kağıtlarına kapanmış buldum, yorgun, hep dikkatli. Okuldan arta kalan daracık zamanlarda yazılmıştı besbelli, o müthiş şiirler..
Tahir Alangu, Rauf Mutluay, Vedat Günyol ; hepsi öğretmendiler..
Ceyhun Atuf Kansu, yıllarca Turhal Şeker Fabrikası’nda doktor..
Ahmet Muhip Dıranas Çocuk Esirgeme Kurumu’nda yayın müdürü..
Muzaffer Buyrukçu TMO’de memur. Buyrukçu yoksul evinde ölümünden günlerce sonra bulundu..
Behçet Necatigil (ekteki fotoğraf) ölümüne çok yakın bir zaman diliminde kendini şöyle anlatır : “48 yaşıma kadar ben, dar gelirli bir memur şöyle böyle nasıl yaşarsa, öyle yerlerde, öyle yaşadım. Bir mutluluk.. Çünkü rahatlıklardan gelseydim şair falan olamazdım herhalde. Belki olurdum da kişiliksiz, tutarsız, gösteriş düşkünü bir müsvedde şair olurdum..”
SELİM İLERİ: “İstanbul Bu Gece Yine Sensiz”