intihar Bavulu Kitabından | Ali Ahuramazda
Kadının anlatacakları var
İlk olarak
kadın söze başladı
Su çekildi ve ben göründüm
Ne bir tanrı vardı ortalıkta
Ne de bir erkek kanıyordu kaburgasından
Doğruldum
yerimden yürüdüm
Hemen dost oldum ceylana, bahara gebe toprağa
Kasıklarımdaki sancıda
Yaşam müjdeledim doğaya
Cesaret verdim, umut oldum, tohuma tomurcuğa
Doğurdum
Sardım kundak kundak
Ağız ağız içirdim, ak memenin süt ırmağından
Yürüdüm
başlamıştı tarihim
Mezopotamya’da yazgısını değiştirdim insanlığın
Ektim buğdayı avuç avuç toprağa
Her başakta her tanede
Umut oldum insanlığa
Pişti tandırlarda
Sindi umudun kokusu her çocuğa
Şahittir beşiğini salladığım medeniyetler
Bendim büyüten al yanaklı çocukları
Yürüdüm
başlamıştı tarihim
Zincirlendim satıldım pazarlarda
Doğurdumun hançerledi beni sırtımdan
Doğanın tılsımını kaybettim
Demirin çağında
Örttüler din adına
Yasakladılar günah adına
Recm ettiler ahlak adına
Yine de doymadılar öldürdüler namus adına
Kasıklarımın
avlusu şimdi
Umudun ve cinayetin mahalli
Bazen umuda, bazen ölüme akıyor kanım
Yürüdüm
başlamıştı tarihim
Sevdalandım kirpiklerimden parmak uçlarıma
Hiçe sayıldım buz kestim tepeden tırnağa
Kirli adamların terli yatağında
Çalınmıştı sözüm
Tarlanın mutfağın işçisi
Yatak odalarının eğlencesi olarak kabul gördüm
Yeltendim kimi zaman söze
Dilimde bi serçenin masumiyetiyle
Dövüldüm aynalara küstü yüzüm
Öldürüldüm serildi bedenim sokağa
Erkekliğin utanç dolu şanıyla sergilendim
Yürüdüm
başlamıştı tarihim
Medeniyetin kirli çağında
Resmedildim utanç camlarında
Parça parça değer biçildi bana
İki meme, iki kalça
İki sütun bacaktan fazla görünmedim insanlığa
Hiç anlatamadım kendimi
Etime salya akıtanlara
Oysa kavgadaydım en ön barikatta devrimdeydim en berrak fikrimle
fabrikadaydım kutsal emeğimle
Nasıl inkar edebilirsiniz beni
Yürüdüm
başlamıştı tarihim
Hapsedildim evlere perdesi sıkı odalara
Sokağın yasaklısı, erkeğin emaneti ilân edildim
Masallarda dahi tutsaktım kulelerde
Duvarların ardını layık gördüler bana
Ancak böyle koruyabilirsin dediler etini
Ama durmadılar karanlık düşlerin efendileri
Saldırdılar etime
Çığlıklarıma kulak asmadılar
Duymadı beni hiç kimse
Ruhum parçalanırken etimin altında
Anlatamadım çocuk olduğumu
Masum olduğumu, içime kezzap akıtıldığını anlatamadım
Umursamadı beni insanlık
Adalet deyip akıttım gözyaşlarımı
Adalet dedim elinde terazisiyle gözü kapalı bir kadının saf ve temiz masumiyeti
Belki ona anlatırım bir ruhumun olduğunu, onun parçalandığını, belki o görür
içimde nasıl kapkara bir olduğunu
Hıçkırıklarla anlattım yaşadığım vahşeti
Her söz de o kirli elleri hissettim bedenimde
Soluksuz kaldım
Umursamadılar adalet hanımın arkasındaki efendiler
Zar dediler
Etek dediler
Tahrik dediler
İyi hal dediler
Bir tek adalet demediler
Ve beni salonlarda koridorlarda binlerce kez öldürdüler
Gördüm feri
dönmüş gözlerimle adalet hanımın arkasında oynanan adalet oyununu
Gördüm takım elbiselerin baş rolünü
Vicdanın figüranlığını
Gördüm cilâlı saraylarda ölmüş vicdanlar çıkıyordu tabutlarda
Bu sözlerim
böyle geçsin kayıtlara
Asılsın namus bekçilerinin sokağına
Okutulsun kendi cenneti için bana cehennemi yaşatanlara
Okutulsun medeniyet diye camlarda bedenimi pazarlayanlara
İndirilsin tüm maskeleri
Yüzüne yüzüne, bağıra bağıra okutulsun
Çalınmış özgürlüğüm, kana bulanmış tarihim dedi ve sustu kadın…
Sonra soruldu suçlulara
Diyecek bir şeyiniz var mı diye;
İnsanlık ,
Tanrı ,
Devlet
hepsi sessizliğini korudu
Ve hep beraber utanç beklenmeye başlandı…
Ali Ahuramazda /intihar Bavulu
Kaynak: Nevzat Oğuz