Sağımıza baksak hak ihlali solumuza baksak yine farklı değil. Ama sıra hak dağıtmaya gelince herkes sağır, kör ve dilsiz olur.
Teoride haklar vardır, konu pratiğe gelince her şey geçmişte kalmıştır günümüzde güncelliğini yitirmiş olur…
Haktan, hakkaniyetten bahsederler ve devamı gelmez, sadece bahsedilmiş olur.
Herkes eşit derler, hangi eşitlilik? Eşit olmayan ya da olamayandan???
Kimi yerde çocuklar okul yerine işe gidip çalışmak zorunda, kimi yerde içmek için su bulamayan var, bulunamayan yemek, eğitim için bulunamayan okul, tedavi olmak için bulunamayan hastane…
Hangi insan hakları bunlar?
Ya insanların bu haklardan haberi yok, ya da hakların insanlardan.
Asıl konu insan olmak, insanca yaşamak olsa da. Bu asla tam olarak öyle olmamıştır illa bir adaletsizlik, haksızlık, hor görme, gruplaştırma, ayrımcılık ve buna benzeri bir çok neden olmuştur..
Peki, yarın olmayacak mı?
“Böyle gelmiş böyle gider” , denilir genelde.
Konuyu sadece açmakla olmaz.
İnsan hakları var diyorsa kurallar, kanunlar uymak zorunda kalmalı herkes.
Ama işte o kocaman ama hani kişiye göre U dönüşü yapılan kurallar illa vardır.
İşte tüm mesele burada başlıyor.
Ne diyordu insan hakları.
Özet olarak:
İNSAN HAKLARI, TÜM İNSANLARIN SAHİP OLDUĞU TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE DENİR. İNSAN HAKLARI, İRK, ULUS, ETNİK KÖKEN, DIN, DİL VE CİNSİYET AYRIMI GÖZETMEKSİZİN TÜM İNSANLARIN YARARLANABİLECEĞİ HAKLARDIR. BU HAKLARI KULLANMAKTA HERKES EŞITTIR. DIĞER YANDAN INSAN HAKLARI TERIMI BIR İDEALİ İÇERİR.
Der ama nedense bir hayalden ibaret kalır???
Her şeye rağmen mutlu ve huzurlu hafta sonları diliyorum.