İngiltere’de Kamyon Kasasında 39 Ölü İnsan | Adil Okay
Bu beni dehşete düşüren haberi okudunuz mu? Empati yaptınız mı? Çinli oldukları söylenen 39 insan kamyon kasasında imdat çığlıkları atarak, ağır ağır, neredeyse işkence görür gibi soğuktan donarak ölmüşler. Birbirlerine sarılarak ölmüşler. Yardım bekleyerek ölmüşler. 39 İnsan. Muhtemelen içlerinde sizin gibi anne baba olanlar vardı. Düşleri vardı. Köylerinde kasabalarında arkada bıraktıkları çocuklarına, yaşlı yakınlarına çalışıp azıcık para yollamak istiyorlardı. Yani mafyaya karışıp tetikçi olmak değildi amaçları. Çalışmaktı. Sahte cennetlere varmak için belki ineklerini, gecekondularını sattılar kaçakçılara verdiler. Yola çıktılar. Ve öldüler. Ölü bedenleri ulaştı Londra’ya. Cesetleri kıyıya vuran Akdeniz’de boğulup ölen binlerce mülteci – göçmen isçi gibi.
Ve biz neden sormuyoruz sorgulamıyoruz: Bu insanlar kamyon kasasında neden toplu katliama uğradılar. Neden “umuda yolculuğa çıktılar. Neden İngiltere ve/ veya Çin hala ulusal yas ilan etmedi.
Ne kadar çok yazdım, yazdık bu konuda. Üç sanatçı arkadaşımla beraber farkındalık yaratmak için” Göç ya da Araf” adlı sergi açtık.
Ama yetmedi yetmiyor. Daha çok yazmak daha çok ses çıkarmak gerekir.
İş kazalarına, önlem alınmadığı için nasıl “İş cinayeti”diyorsak, Kapitalist ülkeleri “umut” sayıp, kaçak yollara düşen mültecilerin ölümü de cinayet sayılmalıdır. Dünyayı ellerinin arasına alan ahtapot, yani kapitalist sistem ilk elden sorumludur. Bölgesel savaşları çıkaran, tahrik eden, mezhep gerilimleri yaratan, yoksul ülkelere silah satıp onların aşına ekmeğine göz koyan emperyalist tekellerdir. Onlar, esas oğlan yani asıl suçludur.
Ve sınırlardır.
Ve konulan vizelerdir.
Bu dünya hepimizindir. Dünyanın bir köşesinde yaşayan insanların, diğer köşede yaşayan insanlara yasak koyma-vize koyma hakkı yoktur.
İtalya kendi sularında yaşanan bir mülteci faciasından sonra ulusal yas ilan etmişti. Ya şimdi. Kamyon kasasında ölü bedenleri bulunan 39 insan için kim yas tutacak.
Dünyanın bütün bayrakları inmeli aşağıya.
Bu bütün dünyanın ayıbı.
25 Ekim 2019