İnciler | Şükran Uçkaç Yargı
Deterjan doldurdum detarjan kutularına.
Evet, daha küçük kutulara böldüm çünkü zam gelecek korkusuyla dana kadar kocaman paketlerle alıyor gayri herkes her şeyi. Öyle de üretiliyor arz talep meselesi sanırım.
Doldururken de sabah duamı ediverdim.
‘Hem giysilerinizin kirini hem de kötü huylarımızı yusun Allah’ım’ dedim. Rutin namaz duaları dışında benim dualarım içimden geldiğincedir ve hep Türkçe’dir.
Yiyecekleri açarken ve doldururken ‘nefsimize değil imanımıza gıda olsun inşallah’ deyiveririm.
Yemek pişirirken bu yemeği çok özleyen, çok acıkmış birine de nasip et.’
Yolcu uğurlarken ‘Allah’ım kaza ve beladan korusun, yolunuz açık olsun.’
Sabah işe gidene…
‘Hayırlı işler, işlerin kolaylaşsın, Allah işini rast getirsin’
Yeni bir şeyler veya giysiler alana ‘hayırlı uğurlu olsun güle güle kullan güle güle giy’
Arabama her bindiğimde ‘Allah’ım verdiğin nimetlere bin şükür, sen yolda belde olan herkesi koru, kazasız belasız yerine ulaştır’ derim.
Evimden veya odamdan içeri girince ‘merhaba güzel evim’ çıkarken de ‘hayırlısıyla gidip döneyim’ derim.
Misal yeni geline ve ailesine Allah dirlik düzenlik, ağız tadı versin, ayağı uğurlu başı kademli olsun mutlu, huzurlu olsun, iki cihanda sadetli olsun’
Bebecikler doğuverince ‘Allah analı babalı, bol nasipli, uzun ömürlü kılsın’ deyiveririz.
Anacığım tas tas sular döküp yıkarken
‘Arılık, duruluk
Temizlik sahçelik
Saatler (sanıyorum sıhhatler demek istiyordu) olsun derdi.
Beddualarımız ilenmelerimiz bile var ayol.
Rahmetli anam
nazar değdiğinde Nas surelerini okur okur üfler, tuz aldığı eliyle ardından başımızı sıvazlar, sırtımızı tapıklarken de
‘Ko’luyan (gıybet) ko’lu kalsın
Sekili (oturk) yurda konmasın
Yüzü de hiç gülmesin
Un çuvalı bulmasın’ deyiverirdi.
Daha yüzlerce var bu güzel dualardan dilimizde. Gönlümüzce, içimizden geldiğince sevinince, korkunca, üzülünce, beklerken ederiz hep biz bu güzel ve içten dualarımızı.
Yalnız ben mi ederim bu güzel duaları? Hayırrr, hepimiz ederiz yeri geldiğinde. Çünkü bu güzel dualarla büyüttü bizi anne ve ninelerimiz.
Bu güzel dua ve yakarışlar ta ezelden sindirilmiş, içselleştirilmiş ve Göktürk Yazıtlarında bile işlenmiş.
Daha sonraları ise Ahmet Yeseviler, Yunus ve Tapduk Emreler, Hacı Bayramı veliler, Hacı Bektaşi veliler gerçek İslami değerlerle bezemiş bu arı duru duaları.
Ben odalara, salonlara doluşup anlamını bilmeden, pazarlık eder gibi saya saya okunan başka dille edilen dualardan çok daha severim bu amacını ve ne için edildiğini bildiğim duaları efendim.
Benim yakarışlarım böyle seherde, sabahta, kuşlukta öğlen, akşam yolda, belde.
Kim nasıl yakarırsa yakarsın.
Türkü bile diyordu ki
‘Yola yolladım seni de
Yollar yormasın seni
Hızır elinden tutsun da
Bana yollasın seni’
Sabahlarınız ve gününüz aydınlık ve sağlıklı kazancınız betli ve bereketli olsun inşallah. Esenlikler efendim.
Görsel: Ah gitmeyecektin et yemeyi bilmeyen Minnoş.
Şükran Uçkaç Yargı