ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay °C

İlkbahar başlangıcı ve celali takvimine göre yılbaşı | Leyla Akgül

22.03.2020
1.348
A+
A-
İlkbahar başlangıcı ve celali takvimine göre yılbaşı | Leyla Akgül

Nevruz: 1. Yeni gün. 2. Güneşin koç burcuna girdiği gün. 3. İlkbahar başlangıcı ve celali takvimine göre yılbaşı. 4. Türk musikisinde en eski makam.

Alevi-Bektaşi toplumlarında çok önemsenen nevruz inanışa göre Ali’nin doğumuna işaret eder. (1) Bu sebeple bazı Alevi-Bektaşi toplumlarında Abdal Musa, Hızır Abdal cemleri gibi 21 Martta da “Sultan Nevruz” cemi yapılmaktadır.(2)

Ancak diğer yandan nevruz, doğa ile özdeşleşmiştir. 21–22 Martta gece ile gündüz eşitlenmekte ve baharın gelişi ile ilgili olarak doğa canlanmaya başlamaktadır. Bu anlamda bir nevi doğanın canlanışı, dirilişi kutsanıyor olmalıdır. Pir Sultan Abdal’ın deyişlerinde nevruzun, -cemin de bir anlamda yeniden doğmak, arınmak, eşitlik ve adalet duygusunu geliştirdiği dikkate alınırsa- dönemin koşulları içinde böyle bir yenilenmenin, dirilişin, eşitliğin ifade edildiği düşünülebilir.

Nevruz ile ilgili hemen hemen her toplum ve inanışın kendine göre bir söylencesi vardır.(3) Bunlardan bazıları; Âdem’in ve dünyanın yaratılması, Âdem ile Havva’nın cennetten kovulduktan sonra Arafat’ta buluşması, Yusuf’un kuyuya atılması ve kurtulması, Musa’nın Mısır’dan ayrılması, Muhammed’e peygamberlik verilmesi, Ali’nin doğum günü ve halife olması, Ali’nin Fatıma ile evlenmesi, Hasan ile Hüseyin’in doğumu, Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilmesi, Türklerin Ergenekon’dan çıkması, Hızır ile İlyas’ın buluşması, Nuh’un gemisinin tufandan ve Yunus’un balığın karnından kurtulması(4) , Demirci Kava’nın Dehhak’ı öldürmesi gibi inançlardır.(5)

Bütün bunlarla birlikte Nevruz, sadece Alevi-Bektaşi toplumlarında değil Anadolu’da ve dünyada birçok topluluklar da baharı, bolluğu, bereketi, yaşama sevincini, yenilenmeyi, arınmayı, aydınlanmayı, canlanmayı yani dirilişi, yeni yılı ve başlangıcı çağrıştırır. Bu sebeple çeşitli şenlikler de düzenlenmektedir.(6)

Pir Sultan Abdal, “Sultan Nevruz günü cemdir erenler”, Himmet edin erler bu demde bize / Biz de niyet ettik Sultan Nevruz’a” motifleri ile Sultan Nevruz’da cem yapıldığını ya da yapmaya niyet edildiğini işaret ederek birlik ve beraberliğe vurgu yapar.”

Alevi toplumunun yedi ulu ozanından biri olan Pir Sultan Abdal’ın (16. yüzyıl) Nevruz ile ilgili deyişi:(7)

Sultan Nevruz günü cemdir erenler
Gönüller şaz oldu ehl-i imanın
Cemal-i yâr görüp doğru bilenler
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Cümle eşya bu gün destur aldılar
Aşk ile didara karşı yandılar
Erenler ceminde bade sundular
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Erenler dergahı rûşen bu günde
Doldurmuş badeyi sunar elinde
Susuz olan kanar kendi gölünde
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Sultan Nevruz günü canlar uyanır
Hâl ehli olanlar nura boyanır
Muhip olan bu gün ceme dolanır
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Pir himmet eyledi bu gün kuluna
Cümle muhip bu gün cemde buluna
Cümle eşya konar kudret balına
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Aşık olan canlar bu gün gelirler
Sultan Nevruz günü birlik olurlar
Hallak-ı cihandan ziya bulurlar
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Pir Sultan’ım eydur erenler cemde
Akar çeşmim yaşı her dem bu demde
Muhabbet ateşi yanar sinemde
Himmeti erince Nevruz Sultan’ın

Dipnotlar:
1 İnanışa göre, annesi Ali’yi Kâbe’yi ziyareti sırasında doğurur. Muhammed, Allah’ın isteğiyle çocuğun adını Ali koyar. Annesi de o zaman lakabı da Haydar olsun der. Muhammed, Allah’ın Aslan’ı budur, Ali-yel Mürteza budur, diyerek Ali’nin ismini vermiş olur.

2 Bu cemde küskünler barıştırılmakta, nefesler söylenip ve semahlar dönülmektedir. Sultan Nevruz ceminde “Bismi Şah. Allah, Allah. Nevruz–u Sultan, mevlüd-ü Şah’ı Merdan, Sipas-ü Şükrü Yezdan, Tulu’u afitab-ı cihan, burak-ı nar-u asuman, İyd-el-iyyam-ı nişan, sürur-u ihvan ve ehl-i iman, hurrem-ü şad-ü handan, Bezmi Cemi’i ehlullah, Küşade-i meydan, icra’yı erkân, Küll-i yevm-in Hüve fi şan… Allah, Allah. Vakitler hayr’ola, hayırlar feth’ola beliyyeler def’ola. Hak erenler yıllarımızı mubarek eyleye. Meydanlarımız şen, gönüllerimiz ruşen ola. Hak Muhammed Ali meydanımızdan, soframızdan yaran ve ihvanımızın eksikliğini göstermeye. Tuttuğumuz işleri asan ve gönüllerimizin umduklarını ihsan eyleye. Hazır, gaib, zahir, batın Hak erenlerin ha-yır himmetleri üzerlerimizde sayeban ola. Dervişlere kötülük düşünen münkir, müf-sid ve münafıkların boynundan Zülfikar’ı Haydar’ı Kerrar eksik olmaya. Yuh mün-küre, la’net Yezite, Rahmet mü’mine. Hazır ve Gaib erenlerin demine, keremine hü.” şeklinde Nevruz gülbankı okunmaktadır. Ayrıca bakınız: Doç. Dr. Bedri Noyan, Bektaşilik Alevilik Nedir?, Sayfa 168.

3 Ayrıntı için bakınız. Daimi Cengiz, Söylence ve Nevruz, Halk Bilimi Araştırmaları, E Yayınları.

4 Nuh’un gemisinin tufandan ve Yunus’un balığın karnından kurtulması inancı Miraç günü ile de bağdaştırılmıştır.

5 Ayrıntı için bakınız. Ali Sümer, Nevruz ve Nevruz Geleneğinin Temel Unsurları, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayını, 5. Sayı, 1998 Ankara.; Doç. Dr. Belkıs Temren, Tarihte ve Günümüzde Türk Kültüründe Nevruz, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi,Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayını, 17. Sayı, 2001 Ankara.; Mehmet Ersal, Alevi-İnanç-Dede Ocakları Üzerine Bir Örneklem:Veli Baba Sultan Ocağı, Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü Yayınları, Almanya 2009, Sayfa 255- 291.

6 Ali Sümer, Nevruz ve Nevruz Geleneğinin Temel Unsurları, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 5. Sayı.

Administrator
Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
YAZARA AİT TÜM YAZILAR
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.