Hayal Bu Ya | Yılmaz Pirinççi
Çıkıp gelmişsin bir gün.
Saçlarında parlayan yağmur taneleri
Üşümüş nefesinle.
Cam kenarı oturmuş kitap okurken.
Ocağın üstünde çay
Tabakta sevdiğin kurabiyeler.
Terliğine bakıp gülümsüyorsun.
Derken yanağın
değiyor yanağıma.
Nasılsın diyoruz aynı anda.
Aynı anda aynı yalana ortak oluyoruz ikimizde. İyiyim diyoruz.
Yüzüne
bakıyorum.
Islanmış fondötenin altında çizgiler
Gözlerinde pişmanlık dolu bir keder.
Yorulmuş
Hep yarım kalmış sevinçler
Yanıtsız sorular içinde bakıyoruz birbirimize.
Sarılsam ne der şimdi.
Kollarımı boynuna dolasam.
Öpsem,koklasam.
Ama niye?
Niye bunca zaman
Yazık değil miydi bize.
Hangi çocuk oyununda yeniden başlamak diye bir yer var.
Hangi tekerleme rende kalmıştık derki.
Kulakları sağır eden bir sessizlik içinde susuyoruz
Şekersiz bir çayın sıcağında tir tir titreyerek.
Seni merak
etmiştim diyorsun.
Hala burda olduğunu duyunca görmek istedim.
Burdayım işte.
Gördüğün gibi.
Gördüğün gibi iyiyim .
Hiç bir şey sormuyorum sana
Hiç bir şey söylemiyorum.
Sonra duruyor yağmur. Usulca kalkıp giyiniyorsun.
Yanağın yanağıma değiyor.