Haftanın Yazarı | Anthony Burgess Kimdir?
Anthony Burgess (1917-1993): İngiliz romancı, besteci, eleştirmen…
1959 Yılında Burgess ‘a ameliyat edilemez bir beyin tümörü tanısı kondu ve bir yıldan az ömür biçildi. İlk karısı lynne’in geçimini sağlamaya kararlı olan Burgess, öfkeyle masaya oturup on iki ay içinde beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğunu öğrendi. Ne var ki artık tanınan bir yazar olmuştu. 50’den fazla roman ve kitap yazdı.
Anthony Burgess beyninde tümör olduğunu ve bunun kendisini bir yıl içinde öldüreceğini öğrendiği sırada kırk yaşındaydı.
O sıralarda beş parası yoktu ve kısa süre içinde dul kalacak olan eşi lynne’e miras bırakabileceği hiçbir şeyi bulunmuyordu.
Burgess geçmişte hiç profesyonel bir roman yazarı olmamıştı; ama içinde yazar olma yeteneği bulunduğunun her zaman farkındaydı.
Salt eşine hiç değilse telif haklarını bırakabilmek için, yazı makinesine bir kâğıt taktı ve ilk romanını yazmaya başladı. Yazdığının basılabileceği bile kesin değildi; ama aklına yapacak başka bir şey de gelmiyordu.
“1960 Ocağı sabahıydı. Doktorum tarafından konulan tanıya göre, önümde yaşayabileceğim bir kış, bir ilkbahar ve bir yaz vardı. O yıl, yapraklar dökülmeye başladığında ben de ölmüş olacaktım.” Diye ilk cümlelerine başladı…
O hızla ve telaşla, Burgess yıl bitmeden beş buçuk roman yazmayı başarmıştı. Bunca yapıtı e. M. Forster neredeyse bütün bir yaşam boyunca ancak yazabilmiş; Amerika’nın en büyük yazarlarından j. D. Salinger ise, yine tüm ömründe, ancak bunun yarısını yazmayı başarabilmişti.
Ne var ki, Burgess ölmedi. Kanseri önce geriledi; sonra da tümüyle ortadan kalktı. Uzun ve dolu dolu yazarlık yaşamında içlerinde en ünlüsü Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) olmak üzere yetmişten fazla yapıt üretti. Kanserin ona vermiş olduğu ölüm hissi olmasaydı, bu romanların birini bile yazamayabilirdi.
Çoğumuz Anthony Burgess gibiyizdir; içimizde ortaya çıkmak için bir dış etkenin yaratacağı acil durumu bekleyen bir büyük yetenek saklarız…
Anthony Burgess, beyninde bir tümör olduğunun ve bunun kendisini bir yıl içinde öldüreceğini öğrendiği zaman kırk yaşındaydı.
O sıralarda beş parası yoktu ve kısa süre içinde dul kalacak olan eşi lynne’e miras bırakabileceği hiçbir şeyi de bulunmuyordu.
Burgess, geçmişte hiç profesyonel bir roman yazarı olmamıştı ama içinde yazar olma yeteneği bulunduğunun her zaman farkındaydı. Böylece salt eşine hiç değilse telif haklarını bırakabilmek için, yazı makinesine bir kâğıt taktı ve ilk romanını yazmaya başladı. Yazdığının basılabileceği bile kesin değildi ama aklına yapacak başka bir şey de gelmiyordu.
“1960 Ocak sabahıydı. Doktorum tarafından konulan tanıya göre, önümde yaşayabileceğim bir kış, bir ilkbahar ve bir yaz vardı. O yıl yapraklar dökülmeye başladığında ben de ölmüş olacaktım.” Diye ilk cümlelerine başladı.
O hızla ve telaşla, Burgess yıl bitmeden beş buçuk roman yazmayı başarmıştı. Bunca yapıtı e. M. Forster neredeyse bütün bir yaşamı boyunca ancak yazabilmiş, amerika’nın en büyük yazarlarından j. D. Salinger ise yine tüm ömründe ancak bunun yarısını yazmayı başarabilmişti.
Ne var ki Burgess ölmedi. Kanseri önce geriledi, sonra da tümüyle yok oldu. Uzun ve dolu dolu yazarlık yaşamında, içlerinde en ünlüsü Otomatik Portakal (A Clockwork Orange) olmak üzere yetmişten fazla yapıt üretti. Kanserin ona vermiş olduğu ölüm hissi olmasaydı, bu romanların birini bile yazamayabilirdi.
…
Anthony Burgess Kimdir?
Anthony Burgess (1917-1993): İngiliz romancı, besteci, eleştirmen. 1959 yılında Burgess ’a ameliyat edilemez bir beyin tümörü tanısı kondu ve bir yıldan az ömür biçildi. İlk karısı Lynne’in geçimini sağlamaya kararlı olan Burgess öfkeyle masaya oturup 12 ay içinde beş buçuk roman yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğunu öğrendi. Ne var ki artık tanınan bir yazar olmuştu. 50’den fazla roman ve kitap yazdı. Burgess ’ın Mozart ve Deyyuslar, Bir Elin Sesi Var ve Doktor Hastalandı adlı romanları da Modern Klasikler Dizimizin yayınları arasındadır.
…