Haftanın Kitabı | Titüs Timsahı | Kemal Düz

Dörtyol’un Yaşar Kemal’i Mustafa Söylemez’in Titüs Timsahı…

11 Mayıs 2019 günü, öğle sonrası, Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği’nde düzenlenen, 4. Uluslararası Akdeniz Kentleri Kültür Sanat Buluşması’na gecikmiş olarak katıldım. Yazar Selma Sayar’ın “Hala Kitap Okuyoruz” konulu söyleşisi başlamıştı. Selma Hanım’ın sunumu oldukça ilgi gördü, beğenildi. Sorular soruldu, Selma Hanım, soruları yanıtladı. Ben de, Alberto Manguel’in “Okumalar Okuması” kitabından ‘İdeal Okur’ bölümünü okudum. Şair Mustafa Erdoğ, ‘Reyhanlıya Ağıt” isimli duygu dolu, güzel bir şiirini okudu. Düzenlenen etkinlikle ilgili; Mehmet Berkyürek, Figen Ülkümen Arlı, Dr Fatih Köse, Dr. Ali Kurt kısa birer konuşma yaptılar. Söyleşi sonunda Selma Hanım, “Düşüyorum Tut Elimden” isimli kitabını tanıttı ve imzaladı. Ben de Aybastı ile ilgili kitabımı imzaladım.15 Mayıs 2019 Çarşamba günü, Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği’nde Mustafa Söylemez’in yeni kitabı ‘Titüs Timsahı’nin tanıtımını katıldım. Yazar Mustafa Söylemez, 12. kitabı ‘Titüs Timsahı’nı anlattı, soruları yanıtladı. Söyleşi sonunda kitabını imzaladı. İmzalı olarak almış olduğum Titüs Timsahı’nı beğenerek okudum. Mustafa Söylemez, iyi bir yazar, güzel ve etkili bir kitap yazmış. 2018’de yayınladığı Karabıyık dede ve 2019 Mayıs’ında yayınladığı ‘Titüs Timsahı’ ile masal yazımında öncü bir yazar olduğunu da ortaya koyuyor. Yazar, kitabında 13 masal-öyküye ve 6 şiire yer vermiş. Mustafa Söylemez’in kendine özgü bir dili var. Akıcı, sade ve kıvrak bir dil kullanıyor. Yerel değerlere oldukça hakim. Diyaloglari çok gerçekçi. Kitabın sayfalarından , anlatılan masalın-hikayenin içinde yaşıyor gibi oluyorsunuz.

Tİtüs Timsahı’nda; mitoloji, tarih, felsefe ve günlük yaşam içiçe, mükemmel bir bütünlük içinde betimlenmiş. Yazar, okuru, kitabın sayfaları arasında, rüyadan büyülü gerçekliğe şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor. Klasik ve postmodern edebiyatın tüm unsurları yer aldığı gibi halk edebiyatının tarihsel geçmişinden de yararlanılmış. Samandağ’dan Dörtyol’a Hatay’ın kültürel mirası dile getirilmiş. Yerel değerler evrensel değerlerle bağdaştırılmış. Ben, kitabı okurken, Fakir Baykurt, Orhan Kemal, Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk’u okur gibi duyguya kapıldığım gibi, Binbir Gece Masalları okurmuşum gibi de geldi. Fantastik edebiyatın dehlizlerinde yolculuğa çıkar gibi oldum. Mustafa Söylemez, şiirlerinden bir demet de eklemiş kitabına. Edebiyatın insana verdiği güzel duyguları imgelerle beslemiş. Kitap Çukurova’nın rüyası Dörtyolun gerçeğidir. Yazarımızın eline yüreğine sağlık, daha nice eserler üretmesini diliyorum. Titus Timsahı’nın 80’nci sayfasında ‘Tren Yolculuğu’ndan bir bölüm sunuyorum:

(…)

“Tren gecikti” dedi. Kör Tahsin gözlüğünü çıkardı.

“Tren gecikmedi. Benim kargam şu büyük çınarın şu dalına konar. Denizden tarafa bakar öter. Tren o zaman Payas’tan hareket etmiştir. Denizden tarafa öterse, tren kalkmadan yağmur yağar. Dağdan tarafa öterse güneş parlamaya başlar.” Yakınlardaki yolculardan yeni yetme bir kız şımarıkça söze atıldır:

“Amca iyi salladın ama…” dedi. Adam ona bir laf yetiştirecekti ki; İşaret ettiği dala bir karga kondu. Sağ sola bakındı. Uçtu ve denizden tarafa kondu. Ötmeye başladı.

“İşte benim kargam geldi, denizden ötmeye başladı. Şimdi yağmur yağmaya başlayacak. Tren de Payas’tan yola çıktı.”

Kara Kamil: “Köylüm sen nerden bileceksin yağmuru Allah mı oldun?” dediyse de Tahsin aldırış etmeden oturduğu yeri değiştirdi. Yağmur, almayacak bir yere yerleşti.

Çok geçmeden oldukça ıslatıcı bir yağmur yolcuları ıslatmaya başladı. Bazılarının şemsiyesi vardı. Bazıları da ıslanmaya razı oldular. Karga yeniden ötmeye başladı.

Tahsin: “Tren ışıkları görünmeye başlamıştır. Üç, dört dakika sonra tren perondadır.” Direk karşı rayların kıyısına geçti. Trenin duracağı yeri biliyordu. Trene bindiler. Tren sarsılarak yolu kavradı. Bir bilenmiş bıçak gibi rayların üzerinde koşmaya başladı.”

(…)