Haftanın Kitabı | Gazi ve Fikriye | Hıfzı Topuz
REMZİ KİTABEVİ / BASIM YILI: 2001
ANA TEMASI:
Fikriye adındaki genç bir kızın Mustafa Kemal’e olan aşkı.
ÖZETİ:
Mustafa Kemal, Harbiye’de öğrenci iken, hafta sonu izinlerini üvey amcasının eşi olan, Makbule Hanımın evinde geçiriyordu. Fikriye’de o zamanlar küçük bir kızdı. Mustafa Kemal’e olan ilgisi de bu zamanlarda başladı. Mustafa Kemal Harbiye’den mezun olduktan sonra, görevleri nedeniyle uzun süre İstanbul’dan ayrı kalmıştı. Bu zaman aralığında Fikriye, onun hasretiyle baş başaydı.
Mustafa Kemal, Milli Mücadele’yi başlatmak için, bazı fikirleri doğrultusunda İstanbul’a gelmiş, ilk iş olarak da Makbule Hanımların köşküne gitmişti. Makbule Hanım ve Fikriye O’nu gözyaşları içinde karşılamıştı. Fikriye büyümüş, güzel bir kız olmuştu. Mustafa Kemal’e olan ilgisini gizleyemiyordu. Mustafa Kemal’de bu ilginin farkına varmış, ama belli etmemiştir.
Mustafa Kemal, milli mücadele için Anadolu’ya geçmiş, Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas derken, Ankara’ya gelmişti. Ulus’ta kalmaya başlamış ve cumhuriyetin temellerini atmaya başlamıştı.
Fikriye ise biran önce âşık olduğu adamın yanına gitmek istiyordu. Mustafa Kemal’in Ankara’ya gidip, orda kalmaya başladığını duyunca, O’na haber gönderip, Ankara’ya gelmek istediğini belirtmişti. Olumlu cevap alınca dünyalar onun olmuş, hemen yola çıkmıştı.
Fikriye, Kurtuluş Savaşı yıllarında Mustafa Kemal’in en büyük yardımcısı olmuştu. Fakat hastalığa yakalanmış ve bitkin düşmüştü. Bunu paşasına belli etmemeye çaba sarf etmişti. Ancak savaş bittikten sonra, Mustafa Kemal bunu fark etmiş ve tüm itirazlarına rağmen onu Almanya’ya, tedaviye göndermişti.
Bu süre içinde Mustafa Kemal, İzmir’de Latife adında biriyle tanışmıştı. Latife, kültürüyle Mustafa Kemal’i etkilemişti. Zaten kendiside her genç kız gibi paşaya âşıktı. Bir süre sonra da evlenirler ve Çankaya’ya yerleşirler.
Evlilik haberini duyan Fikriye yıkılmış ve tedavisini yarıda kesip hemen Ankara’ya dönmüştür. Çankaya’ya gitmiş fakat Latife’nin engellemeleri sonucu paşasıyla görüşememişti. Bunun üzerine köşkten dönerken göğsüne tabancasını doğrultup intihar etmişti. Hemen hastaneye kaldırılmış ve kurtarılmış, fakat bu sefer de hastalığının ilerlemesi sonucu ölmüştür.
Mustafa Kemal, Fikriye’nin ölümüne çok üzülmüştü. Çünkü onun, kendisini ne kadar sevdiğini biliyordu. Yıllar sonra kardeşine şunu söyler:”Beni iki kadın sevdi; biri kendim için, diğeri mevkiim için.”
ANAFİKRİ:
Gerçek aşkta mevkiinin hiçbir önemi yoktur.
DEĞERLENDİRMELER:
Mustafa Kemal: Kendini vatanın bağımsızlığına adamış fakat aynı zamanda aşka da vakit ayırabilmiş, fakat ikisini birbirine karıştırmamıştır.
Fikriye: Hayatını Mustafa Kemal’e adamış, onun için tüm sıkıntılara göğüs germiş v O’nu kaybedince canına kıymıştır
GÖRÜŞLER:
Kitap, aşkla savaşı, sevinçle üzüntüyü bir arada anlatan, akıcı ve sürükleyici bir kitaptır.
YAZAR HAKKINDA:
Galatasaray Lisesini bitirmiş, üniversiteden sonra gazetecilik yapmıştır. Akşam gazetesinde yayın yönetmenliği yapmıştır. Birçok eseri mevcuttur.