Dolar 34,4910
Euro 36,3975
Altın 2.965,97
BİST 9.261,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 19 °C
Çok Bulutlu

Haftanın Hikayesi | Kuş Masalı | Seyital Baykal

06.06.2020
1.283
A+
A-
Haftanın Hikayesi | Kuş Masalı | Seyital Baykal

Kadının öfke dolu sesi o kadar yüksek desibeldeydi ki adeta evdeki eşyalar bulundukları yerden düşecek pencerelerin camları çatlayıverecekti. Adam suskundu. Gözleri bir noktaya sabitlenmiş öylece duruyordu. Korkuyordu kadının gözlerinin içine bakmaya. Sevdiği, gülünce ona göre dünyanın en güzel yüzü gitmiş; adeta korku filmden fırlamış çirkin, korkunç bir yüz oturdukları o kasvetli odaya misafir oluvermişti.

Kadın: “Tabi susarsın insan haksız olunca…” Adam yine suskun, aynı noktayı nazarda…

 Adam buhranlı anların nasıl selametle atlatacağını bilen biriydi. Lakin ne zaman konuşmaya başlasa alttan almaya çalışsa kadının ağzından kelimeler bir mitralyözün şarjöründen çıkan mermi hızıyla çıkar adamın konuşmasına fırsat vermezdi. Sabır, sakinlik, yumuşak huyluluk gibi meziyetler onun en büyük zafiyeti oluvermişti. Bu nedenle kaç kez haklı olmasına rağmen haksızlığa maruz kalmıştı. Baskın bir karakter değildi. İş yerinde “Eline vur ekmeğini al.” diye söylenirdi arkasından. Daha fazla dayanmadı, kendini dışarı attı. Kadın adamın arkasından: “Sen zaten ya kaçarsın ya da susarsın.” diye söylenmeye devam ediyordu.

Bütün mesele kadının bir kuyumcunun vitrinde gördüğü ve çok beğendiği altın bir bilekliği almak istemesiydi. Adam elinde olsa kadının istediğinin daha güzelini almaz mıydı? Lakin parasızlık adamın elini kolunu bağlamıştı. Zor günlerden, dar boğazlardan geçiyorlardı. Bu zor zamanlarda ona destek olması gereken kadının lügatinden yok kelimesi uçup gitmişti. Oysa hayat yolunun başında ne hoş ne tok gözlü bir kadındı. Varı da bilirdi, yoku da. Geçen yıllar nasıl da değiştirmişti kadını. Evden çıkan adam rotasız bir gemi misali yürüdü yürüdü yorulduğunu hissettiği bir anda kendini bir bankın üzerinde buluverdi. Ne renklerin ne de çevresinden gelip geçen bedenlerin, yüzlerin, ayrımına varabildi.

“cikcik” diye bir ses ayrımsızlığının ayracı oldu. Bir seçe geziniyordu ayaklarının dibinde. Ağzında bir parça ekmek… Bir parça ekmekle yetiniyordu şu garip serçe. Ah! İnsanoğlu neden bu kadar açgözlü diye söylendi adam. Keşke bir kuş olsam! Bir parça ekmekle hayta tutunan, bir gıdım su ile yetinen, özgürlüğü avcıların insafına bırakılmamış bir kuş…

Günler, aylar, yıllar geçti adam eve dönmedi. Kadın adamın yolunu gözledi durdu. Yalnızlık, boş duvarlar kadının üstüne üstüne geldi. Kadın kendi dünyasında adamın doldurulamaz bir boşluğu doldurduğunu anlamıştı; âmâ iş işten geçmişti. Kadın her geçen gün daha çok kahırlandı, daha çok ağladı. Allah’ına için için yalvardı adam geri dönsün diye.

Günlerden bir gün kadının evininin penceresine bir kuş kondu. Derken ikinci, üçüncü, dördüncügün…Kuş adet edinmişti her gün pencerenin önüne konmaya.

 Yoksa adamın duası kabul mü olmuştu?

Biz insanlar böyleyiz işte elimizdekinin kıymetinin ancak elimizdekiler bir kuş gibi uçup gidince anlarız.

Ekilimizdekiler uçup gidince elimizde koskoca bir pişmanlık ve yalnızlık kalır.

Seyital BAYKAL

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.