Haftanın Filmi | Maden 33 (The 33)

Şili’de, San Jose altın-bakır madeninde 2010 yılında yaşanan, göçük altında 69 gün mahsur kalan 33 madencinin hikayesi…

5 Ağustos 2010’da, Şili’nin Copiapó şehri yakınlarındaki San Jose madeninde gerçekleşen bir kazanın sonucunda tam 33 maden işçisi yerin neredeyse yedi bin metre altında mahsur kalmıştı.

Kurtarılmak için 69 gün boyunca yaşam odasında bekleyen işçiler, 69. günde kurtarılmaya başlanmıştı. Daha sonra buna benzer bir kaza 2014’te Soma’da da gerçekleşmiş ve 301 maden işçisi hayatını kaybetmişti. Bu olaydan sonra Şili’deki işçilerin hayatta kalmasını sağlayan yaşam odaları ülkemizde gündeme gelmişti.

Yönetmenliğini Meksikalı Patricia Riggen‘ın üstlendiği, Başrolünde Antonio Banderas’ın yer aldığı The 33 filmi, The 33, Şili’deki madende 69 gün boyunca mahsur kalan işçilerin bu sıradaki hayatlarına odaklanıyor.

Hector Tobar‘ın Deep Down Dark isimli romanından uyarlanan filmin senaryosu, Mikko Alanne ve José Rivera ikilisine ait.

Tarih boyunca çok büyük maden kazaları gerçekleşmiş ve on binlerce insan maden kazalarından yaşamını yitirmiş. Ama bunun gibi bir hikâye eşine az rastlanır. Çünkü genelde karşılaşılan vahşet ve acı son oluyor.

Madenilerin mahsur kaldığı bu madende, tüm dünyanın gözlerini bu noktaya çevirmişti.

Hem mühendislik başarısı, hem de ilahi yardımın sonucu olarak bu madencilerin tamamı sağ olarak yeryüzüne çıkarılmışlardı.

Global ölçekli bu başarı hikâyesinin eninde sonunda beyaz perdeye aktarılacağı tahmin ediliyordu. Kazanın ve yeraltında geçirilen 69 günün hikâyesi, öncesi ve sonrasıyla, dünya çapında isimlerin rol aldığı bu film ile seyirci karşısına gelmiştir.

Filme gelecek olursak filmde, yaşananlar olduğu gibi seyirciye anlatılmış ve yaşananları çarpıcı bir şekilde göstermiş.

Maden kazalarının dramatik sonucu ve yaşananlar, hafızalarda yer etmesi açısından izlenmesi gereken bir film. Tabi filmin sonunda da bahsediyor. Kurtulanlar çok desteksiz bırakılmışlar. Birçoğunun psikolojisi filan kalmamış. O süreç birçoğunu mahvetmiş.

Konuyla ilgili parlamentoda açılan soruşturma kapsamında ilgili komite, 2 Mart’ta aldığı kararla, kazadan önce Sen Esteban şirketini, sonra maden ocağı alanının denetleyicilerini ve üçüncü derecede de madencileri, yani kazanın kurbanlarını sorumlu tuttu. Madencilerden Otuz’biri ise 15 Temmuz’da, hükümeti maden alanında gerekli güvenlik önlemlerini almamakla suçlayarak dava açtı. Her biri devletten 541 bin dolar tazminat istedi.

İyi seyirler…

…