Hababam Sınıfı”nın Yazarı Rıfat Ilgaz’ın Kırmızı Kitabı
Bu adam; sizin romanlarını okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini izlediğiniz .”Hababam Sınıfı”nın yazarı Rıfat Ilgaz’dır..
Sınıf Rıfat Ilgaz’ın “Kırmızı” 1944 yılı başlarında yayımlanan şiir kitabıdır.
Kitap kırmızı kaplıdır ve Devrim Kitabevi’nce basılmıştır.
Kitap sadece 25 gün satışta kaldıktan sonra Sıkıyönetim tarafından toplatıldı.
Sınıf Rıfat Ilgaz’ın 1944 yılı başlarında yayımlanan şiir kitabıdır. Kitap kırmızı kaplıdır ve Devrim Kitabevi’nce basılmıştır. Kitap sadece 25 gün satışta kaldıktan sonra Sıkıyönetim tarafından toplatılır.
Rıfat Ilgaz evinin önünde bekleyen polisleri görünce tutuklanacağını anlar ve iki buçuk ay kaçak yaşar. Yazar bu dönemde yaşadıklarını “Karartma Geceleri” adlı romanında anlatır. Rıfat Ilgaz bu dönemde ciğerlerinden hasta olduğu için doktordan iki aylık rapor alır.
Ortamın daha uygun olduğunu düşündüğü bir dönemde teslim olur ve askeri cezaevine gönderilir, hücreye atılır, mahkemeye elleri zincirlenerek gönderilir. Bilirkişinin kitapta suç bulamamasına rağmen mahkeme onu 6 ay hapise mahkûm eder, cezasını eksiksiz çeker ve tahliye olur, Pertev Naili Boratav Sınıf için; “yeni Türk şiirine inanmayanlara, Rıfat Ilgaz’ın kitabını okuyup anlamalarını dilemekten başka yapılacak bir şey yoktur” diye yazmıştır.
Kitap, beraberindeki kovuşturma dosyalarıyla birlikte Çınar Yayınları’ndan yeniden yayınlanmıştır. Yayınevinin yöneticisi ve aynı zamanda yazarın oğlu olan Aydın Ilgaz, ayrıca Hababam Sınıfı ve Sınıf hakkındaki anılarını Sınıf’ın Efsanesi adlı kitabında anlatmaktadır.
KÜÇÜK BİR MAHKEME SALONUNDA SAVCI İDDANAMEYİ OKUMAYA BAŞLAR
“Sayın hakim, kitap kırmızı kapakla çıkmıştır ve adı “Sınıf”tır. Bu nedenle TCK’nın 216. madde sine göre,(yani “halkın; din, dil, ırk, mezhep, sosyal sınıf veya bölge farklılığı açısından farklı özelliklere sahip bir kısmını, diğer bir kısmı aleyhine kin ve düşmanlığa ittiği gerekçesiyle suçludur. Gereğinin yapılmasını arz ederim.”
Adam şaşkınlıkla etrafına baktı. Her şey ona şaka gibi geliyordu. Bir şiir kitabı için miydi tüm bunlar?
Bu mahkeme, bu savcı, yanında kendisini savunmak için duran avukat, hakimin önündeki yazman.
Öğretmendi, yıllarını okuldaki öğrencilerine vermişti. ”Çocuklarım” diyordu onlara..
Kitabında da çocuklarını anlatmıştı zaten.
O halde neydi suç olan? Neden buradaydı?
Savcı devam ediyordu.
“Ama kitap kırmızı, üstelik adı da Sınıf…”
Şiirlerinden kesik kesik mısralar geldi adamın aklına…
“Yoklama defterinden öğrenmedim sizi, benim haylaz çocuklarım! “İsterken adam olmanızı çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun palto,ayakkabı yüzünden, kiminiz limon satar, Balıkpazarı’nda kiminiz Tahtakale’de çaycılık eder.”
Buydu söyledikleri sadece…
Bu nedenle Nazım Hikmet’in kitaplarından sonra ilk kez bu kitap toplatılmış ve yasaklanmıştı.
Yasaklanmıştı kitap,
kapağının rengi kırmızı.
Adı da Sınıf’tı.
Beyninde zonklamaya devam ediyordu, .yasaklanan. kitabındaki şiirler.
“Benim bilgili, becerikli çocuğum, kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?
Ayağında sağlamca bir papuç sırtında bir ceket yok diye mi?
Ne var bunda sıkılacak, utanmak bize düşer çocuğum!”.
…
Birden herkes ayağa kalktı.
Hakim kararı açıklıyordu.
Hayatında ilk kez tutuklanıyordu adam..
6 ay hapiste yattı.
O zaman ki yasalara göre 6 aydan fazla hapiste yatan bir kişi öğretmenlikten çıkarılıyordu.
Adam tam tamına 6 ay hapiste yatmıştı.
Ne bir gün fazla ne bir gün eksik…
Ama 6 aydan fazla yatmış gösterilip öğretmenlikten de atıldı.
Yılmadı, onlara güzel bir dünya kurabilmek için yazmaya devam etti.
Tutuklandı yine, işkenceye maruz kaldı, hatta yetmiş yaşında kendi köyünün halkı içinde gözleri bağlanarak elleri kelepçeli gözaltına bile alındı..
Bu adam kim mi?
Bu adam; sizin romanlarını okuduğunuz, tiyatro ve filmlerini izlediğiniz, “Hababam Sınıfı”nın yazarı Rıfat Ilgaz’dır.
…