Günün sözü | Yıldız Demirci
Ya bir urganın ucundan, yâda birilerinin kuyruğundan tutacaksın.
Allah’ın ipine sıkı sıkı tutunun der ayet.
Kuranı okuyun anlayın ne anlatıyor ona bakın, sadece oturup okumak için değil içindekileri anlamamız için, sıkı sıkı sarılın der.
Dini, çıkarları üzerine kendilerine alet edenler, bizler anlamayalım diye çeşitli nedenler sürer önümüze, ne anlattığını anlasak saltanatları bitecek bunu çok iyi biliyorlar.
Böyle okumamızı isterler.
Âl-i İmrân Suresi – 103 ayet.
Va’tesimû bihabli(A)llâhi cemî’an velâ teferrakû(c) veżkurû ni’meta(A)llâhi ‘Aleykum iż kuntum a’dâen feellefe beyne kulûbikum feasbahtum bini’metihi iḣvânen vekuntum ‘alâ şefâhufratin mine-nnâri feenkażekum minhâ(c)keżâlike yubeyyinu(A)llâhu lekum âyâtihi le’allekum tehtedûn(e)
Şunu okumamızı öğrenmemizi istemezler!
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirine düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız.
Tabi ki bizimde kolayımıza geldi…
Dini çıkarları uğruna kullanan, ticari meta haline getiren,
din kisvesini, takkesini, takan bir gruhun zibidi, şarlatan hocaların ipine
tutunun, ağzına aldığı hurmayı yiyin, kokuşmuş iç çamaşırlarını çoraplarını
koklayın anladık..
Araştırın sosyal medyada bunların pek çok örneği var insanlar bildiğimiz bir urganın ucundan tutacağımda Allah yolunda olacağım diye birbirini eziyor, yâda ağzında gevelen miş hurmayı kendine büyük bir ödül bahşedilmiş gibi neredeyse secde ediyor. (Allaha değil o şahıslara)
Gelelim okumaya
İlk inen vahiy oku! (el-Alak, 1-5)
“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aleka’dan yarattı. Oku, Rabbin nihâyetsiz kerem sâhibidir. O, kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti.”
Tabi burada da günümüzün sözde âlimleri din adamları, Arapça
sabah akşam kuran okuyun seklinde anlattı, açıp araştırmayı bilmediğin şeyleri
öğrenme gayretinde bulunmaya çalışmak yerine otur anlamadığın şekilde oku.
Denildi. (tabiî ki hepsi değil içlerinde hak adalet için gayret edenlerde var)
Ne kadar çok okuyup, araştırıp öğrenirsek daha bilinçli bir millet olacağız bu istenmiyor maalesef..
Bizimde kulaktan dolma yalan yanlış şeyler daha kolayımıza geliyor.
Urganın ucundan tutanlardan ayrı birde birilerinin kuyruğundan tutanlar var, eğer ki kuyruktan tutuyorsan çalışmana, eğitime, mücadeleye gerek yok!
Hopp bir bakmışsın ihtiyaç duyduğun gereksinimler fazlasıyla elinin altında.
Şimdi ne oluyor?
Eğitimini almamış, okulunda okumamış, birçok kişi gibi, pek çok kurum ve kuruluşların yönetiminde sevk ve idaresinde, müdür, genel müdür, yönetici statüsünde çalışırsın.
Tabii kuyruktan tutuyorsan!
Hem de hiçbir gayret sarf etmeden eğitimini almadan.
Eğitimini almış, emek ve alın teriyle bir yerlere gelmişsen okuyup araştırıp bir yol almışsan, güdülen değilsen, bir kuyruğun, yâda bir urganın peşinden koşmuyor san, fikirlerini özgürce söylüyorsan, işin zor!
Hemen yaftalanır dışlanır sın buda bir gerçek!
Öte tarafta en az bir ünv bitirmiş, manastırı yapmış üç, dört dil bilen eğitimli, donanımlı pırıl pırıl gençlerimiz, insanlarımız ya işsiz yâda vasıfsız işlerde çalışıyorlar.
Bu ayrıştırma, bölünme, ötekileştirme nedenleri..
“kuyruktan tutmayla urgandan tutmadan” değil de başka nedir ki?
Kısaca.. Günün sözü.
Ya bir urganın ucundan, yâda birilerinin kuyruğundan tutacaksın.
26.05.2019
Yıldız DEMİRCİ