Dolar 33,9954
Euro 38,0427
Altın 2.827,01
BİST 9.975,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 29 °C
Hafif Yağmurlu

Günün Kitapları | Değerlendirme: Gazeteci Özkan Saçkan

21.08.2024
162
A+
A-
Günün Kitapları | Değerlendirme: Gazeteci Özkan Saçkan

21 AĞUSTOS TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım.

//AĞUSTOSTA GÖRÜŞÜRÜZ: Salsa, bolero, lothario ve dolandırıcılarla dolu boğucu Karayip akşamlarında Ana, her yıl arzusunun ve kalbinde saklı korkunun iç bölgelerine doğru yolculuğa çıkıyor.

// HATIRLADIĞIM SONBAHAR: Ne kadar özel ve kıymetli olduğunu biliriz ama ulaşamayacağımız kadar derinimizde olduğunu da biliriz. O yüzden sadece saklarız, istiridyenin sakladığı gibi…

// 3. DÜNYA SAVAŞI’NIN EŞİĞİNDE ŞİMDİ CANAVARLAR ZAMANI: Ütopyadan, distopyaya nasıl geçildi? Demokrasi kavramı nasıl tabulaştırıldı? Sivil toplum kuruluşları aracılığıyla örgütlenmeye nasıl ket vuruldu, birçok ülkede renkli devrimlerin yolu nasıl açıldı? Üçüncü dünya ülkelerinin yağmalanması, yeni faşizmi mi doğurmuştur?

// YABANCI: “Yabancı’yı babamın arşivinde buldum. Amcam, 1949 tarihli bu ilk eserinden hiç söz etmemişti. Ola ki varlığını kendi bile unutmuştu. Gönlünde yatan gerçek aslanın tiyatro olduğunu bildiğim için, edebiyat yolculuğuna bir oyun yazarak başladığını öğrenmek beni hiç şaşırtmadı aslında. Bu oyunu sonradan elden geçirip yayımlamayı denemek yerine, acaba neden elindeki kopyaları yok etmeyi yeğledi? Kim bilir?”

// BEDEN NEDİR VE NASIL KULLANILIR?: Bu kitabı okuyan insan, beden konusundaki bütün sorularına cevap bulacaktır! Beden nedir? Beden sosyolojisi nedir? Beden mekanizması nedir? Beden sevgisi nedir? Beden zenginliği nedir? Beden mucizesi nedir? Beden gizemi nedir? Beden bilgeliği nedir? Beden gerçeği nedir? Beden orgazmı nedir? Beden mutluluğu nedir? Bu ve bunun gibi sorular artık cevapsız kalmayacak!

//AFET’İN AY MACERASI: Gazeteci yazar, geçlerimize Cumhuriyet değerlerini anlattığı eserlerine bir yenisini ekliyor: Afet’in Ay Macerası. Kahramanımız Afet’e bu kez NASA’da çalışan ilk Türk kadını, “Apollo Başarı Ödülü” sahibi Dilhan Eryurt eşlik ediyor…

 


İşte o kitaplar;

// Adaya geliyor ve bir geceliğine yeni sevgili buluyor

GABRİEL Garcia Marquez’den AĞUSTOSTA GÖRÜŞÜRÜZ. Lagünün durgun mavi sularının yanında tek başına oturan Ana Magdalena Bach, otelin barındaki adamları seyrediyor. Yirmi yedi yıldır mutlu bir evliliği var, kocası ve çocuklarıyla kurduğu hayattan kaçmak için hiçbir nedeni yok. Yine de her ağustos ayında feribotla annesinin gömülü olduğu adaya geliyor ve bir geceliğine yeni bir sevgili buluyor. 88 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

 

 

 

 


// Yaşanması mümkünken yaşayamadığımız anılar

SILA Subaşı’ndan HATIRLADIĞIM SONBAHAR- Derinliklerde Sakladığımız İncilerimize. İncinin oluşma hikâyesi aslında istiridyenin kendini korumaya çalışması sonucu ortaya çıkar. Kabuklarının arasından içine giren bir kum tanesini istiridye yabancı madde olarak algılar. İstiridye kendini korumak için kum tanesini sedef mineraliyle sarmaya başlar. Zaman geçtikçe kum tanesi değerli ve parlak bir taşa dönüşür. Yani inciye… Bu durum insanlar için de böyledir aslında, içlerinin derinlerinde tuttukları şeyler zamanla inciye dönüşür. Bu bazen yaşanması mümkünken yaşayamadığımız anılardır, bazen gerçekleşmesinin imkansız olduğu bir hayal… İçimizde kalmaya, kaldıkça da değerlenmeye devam eder. 104 SAYFA.
(CERES YAYINLARI)

 


//Demokrasi kavramı nasıl tabulaştırıldı?

ERTÜRK Akşun’dan3. DÜNYA SAVAŞI’NIN EŞİĞİNDE ŞİMDİ CANAVARLAR ZAMANI -Yeni Ortaçağ Yeni Emperyalizm ve Yeni Mafya. Samir Amin “Eşitlik olmadan özgürlük vahşettir!” der. Sınırsız özgürlük vaadiyle yola çıkan neoliberalizm, öylesine büyük eşitsizlikler yarattı ki sonunda vahşet kaçınılmaz oldu. Sırada çok daha büyük bir vahşet var: Yenidünya savaşı… Neoliberalizmin ortaya çıkardığı olguların enine boyuna incelendiği bu kitap pek çok soruyu ortaya attığı gibi cevaplarının da peşinden gidiyor. Bireyin özgürleşmesi, herkesin hakikatinin kendine olduğu fikri ve içeriğin değersizleşmesi olarak postmodernizm, yeni bir ortaçağ mı yarattı?Ulusal devletin ortadan kalkmasıyla birlikte baş gösteren yeni mafya düzeninin toplumsal, kültürel ve ekonomik bedelleri ne olur?272 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

 


//İçgüdülerinize ne kadar bağlısınız?

VÜS’AT O. Bener’den YABANCI. Göğsünüzde bir böcek var! (…) Gördünüz mü? İçgüdülerinize ne kadar bağlısınız? Görünmez bir böcektir o. Beyhude aranıyorsunuz Bedia Hanım. Ona Ego derler. Ego! (Hırçın) “Bu ne küstahlıktır çılgın körler! Sizin içgüdünüz gurur; bu görmediğiniz kaypak yollarda siz mi bize yol göstereceksiniz?” Daktilodan çıktıktan tam yetmiş üç yıl sonra okuruyla buluşmuş bir “ilk” kitap. Kardeşi Erhan Bener’in henüz on sekizindeyken 1948’de yazıp ağabeyine ithaf ettiği ilk romanı Loş Ayna’yı alıp 1949’da tiyatroya uyarlayan yirmi beş yaşındaki Vüs’at O. Bunda, diğer iki oyununun –ödül aldıkları halde– sağlığında sahnelenmemesinin yarattığı küskünlüğün bir rolü olabilir mi dersiniz? Ya da olmaması mümkün mü? Olmasa mıydı?” 176 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI)

 


// Beden konusundaki bütün sorularına cevap

AKİF Manaf’tan BEDEN NEDİR VE NASIL KULLANILIR? Sorular ve Cevaplarla Varoluşun Temel Prensipleri. Yazar kitabında beden üzerine önemli tespitler yapıyor ve şunları söylüyor: “Beden, canlı varlıkların fiziki veya maddi bölümü ya da vücududur. Ayrıca vücudun baş, kol ve bacak dışında kalan bölümüne yani gövdeye de bazen beden denilmektedir. Bunun dışında “beden” denilen unsur bir makine veya biyorobottur. Gerçek şudur ki “insan” denilen canlı varlık iki unsurdan ibarettir: Beden ve Ruh. Beden maddeden, ruh ise bilinçten ibarettir. Maddi bedeni bilinçli yapan ruhtur çünkü ruh bilincin kaynağıdır. Beden dinamik, hareketli ve etkilere açıktır. Görülebilen bu beden üzerinde birey bir kimlik kurmaktadır. Bedensel imgeyle bağlantılı olarak sosyal dünyadan çeşitli etkiler gelir ve bedene müdahale eder. İnsan, sosyal bir varlıktır ve sosyalleşmek için bedeni bir iletişim aracı olarak kullanır. Beden sosyolojisine göre insan bedeni sosyal olarak yapılandırılmakta ve kültürel temsil sistemi oluşturulmaktadır. Beden her türlü deneyimin somutlaşma ve ifade edilme alanıdır. Şayet bedende dengeler bozulursa bu hastalık belirtisi olarak görülür. İnsan psikolojisindeki bir bozulma bedende açığa çıkan bir hastalığa neden olur. Gerçek şudur ki beden tekâmül etmek için bir enstrümandır. Bir insan tekâmül ettiğinde beden enstrümanından ahenkli bir müzik ortaya koyar. Tekâmül eden insan bütün semptomların ötesini görür ve hem bedensel hem de ruhsal iyileşmeyi sağlar.” Bu kitabı okuyan insan, beden konusundaki bütün sorularına cevap bulacaktır! Beden nedir? Beden sosyolojisi nedir? Beden mekanizması nedir? Beden sevgisi nedir? Beden zenginliği nedir? Beden mucizesi nedir? Beden gizemi nedir? Beden bilgeliği nedir? Beden gerçeği nedir? Beden orgazmı nedir? Beden mutluluğu nedir? Bu ve bunun gibi sorular artık cevapsız kalmayacak! 256 SAYFA.
(AZ KİTAP) 

 


// Geçlerimize Cumhuriyet değerleri anlatılıyor

ÖZLEM Özdemir’den AFET’İN AY MACERASI. “Afet, bir süredir yıldızlar ve uzay hakkında daha çok şey bilmek istiyordu. Geceleri gökyüzüne bakıyor, yıldızları saymayı deniyor ve uzayda yaşam hakkında öğretmenleriyle ailesini soru yağmuruna tutmaktan bıkmıyordu. ‘Uzayda yaşam olup olmadığı hakkında henüz bir kanıt yok Afet…’ ya da ‘Afetçiğim, daha önce de dediğim gibi bugüne kadar bir yaşam bulgusuna rastlanmadı. Ama koskoca evrende yalnız olmayabiliriz, belki ileride bulunacaktır…’ yanıtları Afet’e yetmiyordu.” 80 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

 

 

//

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.