Günün Hikayesi | Dumlupınar Denizaltısı ve Şehit Subayın Aşk Öyküsü!
İsmail ,Heybeliada’da deniz okulunda eğitim görmektedir ve mezun olmasına çok az vakit kalmıştır.Gönlünü Gelibolulu bir kıza kaptırmıştır aynı şekilde genç kız da İsmail Türe’ye aşıktır..
İsmail’in okulu biteceğinde durum bellidir. Evlilik..
Bir gün buluştuklarında İsmail’in yüzü asık, neşesi yoktur. Sevgilisi Ayşe bu durumdan çok şüphelenir.Hem merakla hem de bilinmezliğin verdiği korkuyla ; ’’Bir şey mi var ?’’ diye sorar.
Genç astsubay aynı keyifsizlikle cevap verir: ’’Sevgilim beni denizaltına verdiler.Biz denizciler zaten nadir evimize geliriz,bir de şimdi denizaltı…Eğer böyle bir hayat istemezsen seni anlarım,saygıyla karşılarım.’’
Genç kız der ki: ’’Ben seni bırakmam…’’
İsmail ‘’Biliyordum böyle diyeceğini’’ diyerek sevinçle bir hediye verir Ayşe’ye.
Ayşe hediyesini açtığında bir kitap ve bir el feneri görür.Şaşkınlıkla ;’’Bu nedir?’’diye sorar.
İsmail :’’Bak sevgilim,bu mors alfabesi kitabı.Senin pencerenden görünen Nara Burnu’ndan denizaltıları bazen su yüzeyinden geçer.İşte o vakit pencerede olduğunu göremem ama eğer mors alfabesiyle mesaj yazmayı öğrenebilirsen haberleşebiliriz.’’der.
Genç kız hemen çalışmalara başlar söyleyeceği zaten iki kelimedir: Seni seviyorum!…
Seferden bir gün önce delikanlı sevgilisine telefon açarak Cuma gecesi penceresinde olmasını,onun da o saatlerde oradan denizaltıyla geçeceğini söylemiştir.
Cuma gecesi genç kız tüm hazırlıklarını tamamlamış,heyecanla penceresinin önünde denizaltını beklemektedir.Karanlıkta denizaltını fark ettiği an hazırladığı 2 kelimeyi karanlığın ortasına işler ışıklarla..
SENİ SEVİYORUM!…
Askerler bu yazıyı fark etmiştir.Herkes birbirine heyecanla sorar: ’’Allah Allah kim kime yazdı ki bu mesajı acaba??’’
O sırada İsmail kalabalığın arasından sıyrılır. Der ki: ‘’Komutanım,nişanlım..’’
Bunun üzerinde komutan gülümseyerek İsmail’i projöktörün başına yollayarak cevap yazmasını ister. Delikanlı genç kıza: ’’SONSUZA KADAR’’ şeklinde cevap verir.
Genç kız sevgilisinin cevabıyla mutlu bir şekilde uykuya dalar. Bu olay da denizciler arasında bir efsane olmaya başlar.
Birkaç ay sonra delikanlı yine sefere çıkmadan önce telefona sarılıp genç kıza Cumartesi günü camda olmasını yine geçeceklerini söyler. Delikanlı ekleyerek şöyle der:
-Sevgilim bu sefer dikkat etmeni istiyorum çünkü filo halinde geçeceğiz,16 denizaltı var.Benim denizaltım filonun en önünde.Dikkat et,sakın başkalarına yazma.der
Genç kız orda olacağına söz vererek telefonu kapatır.
Tarih 4 Nisan 1953..Türk Filosu Donanması’nın 16 denizaltısı Nato Tatbikatı’ndan döner.En öndeki denizaltının adı da DUMLUPINAR’dır..
Dumlupınar’ın bu randevusu göz yaşlarıyla bütünleşecek olan bir randevudur;son randevudur..
Nara Burun açıklarında İsveç donanmasının bir gemisiyle çarpışan Dumlupınar sessiz çığlıklarla Çanakkale sularına gömülür..
Genç kız her şeyden habersiz camın önünde bekler ve ilk gördüğü denizaltıya ‘’SENİ SEVİYORUM’!’ yazar.
Bu mesajı gören subaylar önce bu mesaj olayının efsane olmadığına şaşırırlar..Sonra hepsinin aklına aynı soru gelir. Bu mesajın sahibi Dumlupınar Denizaltındaydı.Neden genç kız 2. Geçen filoya yazmıştı?
Bunu üzerine komutanları :‘’Tamam tamam şaşırmış demek ki kız,siz cevap yazın da merak da kalmasın.’’şeklinde buyurur.