Dolar 34,9489
Euro 36,6222
Altın 3.016,20
BİST 9.993,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 15 °C
Açık

Günün Hikayesi | ÇİLER | Ergun Kuzenk

27.10.2020
6.340
A+
A-
Günün Hikayesi | ÇİLER | Ergun Kuzenk

‘55’in bitimindeki Hacı Raif Amca’nın, ön yüzü tastamam sarmaşıklarla kaplı şirin gecekondusunda oturuyordu. ‘55’ merdivenlerin adıydı, mahallemizdeki, bir o kadar basamağı olan… 

Her gün bir kaç defa inip çıktığına tanık olurduk; ince beli, vücuduna tıpatıp yapışmış, paftadan çıkmış eteği, kırmızı ve uzun topuklu ayakkabılarıyla ‘Çiler’in. Devamlı taksiyle gelir, işi çok uzun sürmeyecekse taksiyi bekletirdi. Sarı saçları ve burnundaki küçük altın hızma pek yaraşırdı kendisine.

Yokuşun dibinde geçen yazdan kalan kavun, karpuz sergisinin virânesinde, parçalanmış hasır eskilerinin üstünde oturur, ergen konuşmaları yapar, bazı oyunlar oynardık. Hepimizin gözü yollarda kalır, ‘Çiler’in gelmesini beklerdik. O gelip, ilk basamakta ayakkabılarını çıkarıp, yalın ayak çıkmaya başlayınca, hepimizin gözü merdivenlere takılıp kalırdı; bembeyaz sütûn gibi düzgün bacakları, kıpırdarken içimizi hop hop ettiren kalçaları…

Ahh! Hepimizde büyük bir yangına neden olurdu, onun ‘55’i tırmanışı; tadı damağımızda kalan, az duyulan bir yangına.

Bazen, hınzırca geri döner, hepimizi suç üstü yakalarken gülümser, sanki o da bu ‘yeni-yetme’ hayranlığımızdan zevk alırdı.

En az ben bakardım.
Biraz utandığımdan, biraz da duyarsa, anam ‘Kürt Kado’nun korkusundan. Haberi olsa maşayla döverdi valla! Bundan eminim.

Arabadan indiğinde, elinde file ve paketleri varsa eve kadar yardım etmek çoğu kez bana düşerdi. Her çıktığımızda, ödül olarak 1 lira, bazende 2,5 lira verirdi ki aşağıda hepimizi doyuracak kadar öte beri almamızı sağlayacak kadar çok bir paraydı bu o zamanlar.

Kimdi, nereliydi hiç sormadık, hiç öğrenemedik ‘Çiler’i…

Fazla uzun sürmedi bu hayatımız.
Başı örtülü, elinde üstü vinleksle kaplı tahta bavuluyla merdivenlerde gördüğümüzde onu. Artık dünyamızın sonunun geldiğini anlamıştık hepimiz. Yolda bekleyen taksi ise sanki bir ara bozucuydu. Büyücüydü, namussuz hayal kritallerimizi un-ufak eden…

‘O’ yavaşça yanımıza yaklaştı; vedâlaştı. Yanaklarımızı okşadı.
Ağlıyordu..

Hepimiz birden hıçkırarak ağlamaya başlamıştık.
”- Ne oldu Abla?”diyebildim ancak.

”- Benim gavat, tutup Çorum’a satmış beni!”
….
Hiç birimiz bir şey anlamadık tabii bu sözlerden. Tuhaf tuhaf birbirimize baktık, biz çocuklar sadece.

Sonraki günlerde anlayacaktık, Çiler’in genelevde çalıştığını ve patronunun onu Çorum Genelevi’nde birine ‘devrettiğini’…

Bu gün bile, hâlâ içimi kavurur bu gördüklerim.

Arabaya binerken bana bir zarf uzatıp, verdi. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Gözyaşları yanağımı ıslattı.
Silmeye kıyamadım.
Araba hareket etti…
Arkasından el salladık.
Göz yaşı dökebildik ancak…

Zarfı açtık. İçinden para ve bir liste çıktı:

Kemal: 5 lira
Sadi: 5 lira.
Aytekin: 5 lira.
Refah: 5 lira.
Ergun: 10 lira.
Kocakafalı çocuk: 5 lira
yazıyordu.
Kocakafalar’ın Cengiz’in adını hatırlayamamıştı.

Sonraki o günlerde, mahallede herkes öğrenmişti olayı.
Biz yine o karpuz tezgahında oturuyorduk biteviye.
Değişen pek çok şey vardı hayatımızda.
En zorumuza giden ise, iş dönüşü amcaların bize seslenişi kalmış kulaklarımda;
”- Napıyonuz lan, keranacılar!”…

 Ergun Kuzenk
Ocak – 2019 / Ankara Görsel: OSMANLI DEVRİ (KÖÇEK)

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.