Dolar 34,2147
Euro 37,2956
Altın 2.927,11
BİST 8.860,30
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Açık

6 Şubat Depremi ve Porseidon Macerası Filmi /Muhsin Boz

6 Şubat Depremi ve Porseidon Macerası Filmi /Muhsin Boz

       6 Şubat depreminden sağ çıkan pek çok kişinin psikolojisi bozuldu. Zaten bozulmasa şaşardım.

Başka yazılarımda depremin psikolojimizi bozması ile ilgili pek çok şeyler yazdım, paylaştım. Bu durum bazen tıbbı tedavi gerektirdi, bazense gerektirmeden kişilerin kendisi atlatmaya çalıştı. Aradan 20 ay geçti. Deprem sonrası ruhsal çöküntü elbette azaldı. Peki, ta-mamen geçti mi, geçecek mi? Asla! Mezara kadar gidecek izler, üz’ler.

        Depremin üzerinden dört ay geçmişti. Derin üzüntü ve maskeli depresyon devam edi-yordu. Sinema?.. Acaba sinemaya ailecek gitsek, kısmen de olsa bir faydası olur mu, olur muydu? Eşim ve o zaman 11 yaşındaki kızımla paylaştım. “Tamam. Olur,” dediler. Deprem-den sonra taşındığım kentin sinemaları nerede, neler oynuyor… bilmiyordum. İnternet arama motorları yardımcı olur sanırım. Bize en yakın bir AVM’de, sinema salonu olduğunu öğren-dik. Gidiş süresi, on beş dakika kadar. Lakin sinema salonunun bir kusuru var ve pek çok müşteri bundan şikâyetçi: Lavabo ve dolayısıyla tuvaleti yok. Nasıl mı hallediliyor? Film ara-sında veya film seyrederken ihtiyaç belirse, salondan çıkıyorsunuz. AVM’nin tuvaletlerini kullanıyor ve geri dönüyorsunuz. E, sorun değil.  Deprem gibi bir felaketi atlatan kişiler için mini, hatta mikro bir sorun.
        AVM’ye gittik. Sinema salonuna girdik. Koca salonda bir nene ile muhtemelen bir to-run. Önden üçüncü veya dördüncü sıranın orta sandalyelerindeler. Biz de onlara komşu üç sandalye. Sanki salon tamamen dolacak, yer sorunu olacak, öyle davranmış bilet kesen görev-li.  Film, başlar başlamaz iki- üç sıra geri gittik eşim ve kızımla. Bir çocuk filmiydi ve açıkça-sı izlemeyi pek düşünmüyordum. Uykum geldi. Zaten günlerdir uyuyamıyordum. Uyusam da kaliteli olmayan, yüzeyel bir uyku. Kurulu bir saat gibi, 04 sularında uyanıyorum. Saat 05.30’a kadar yatakta dön, dön… Sanki yeniden deprem olacak gibi. İşte şimdi tam zamanıy-dı. Ama uyuyakalırsam bir sorun var. Horlama! En iyisi ertelemek. Ertelemek de ne zamana kadar?! Zar zor, ilk yarıyı uymadan atlattım. Işıklar yandı; sinema salonundan çıkıp, bekleme salonunda zaman geçirelim dedik ailecek.
        Dedik demesine ama arayı iyi kullanmak gerek. Film seyrederken ihtiyaç halinde lava-boya gitmektense, arada gitmek daha evvela. Eşime durumu bildirip çıktım salondan. Hızlı davranmam gerek. Davrandım; geri dönüş yolundayım. Karşımda nene ile torun: “Evladım, buranın tuvaletleri nerede?” Dedim ya psikolojim bozulmuş. Aynı anda kahkaha atmak ile ağlamak geldi içimden. Bir anda, 1973 yılında, 12 yaşındayken izlediğim bir film geldi aklı-ma: Poseidon Macerası. Yönetmeni, Ronald Neame. Oyunculardan biri, Gene Hackman: Yaş-lı bir yolcu gemisi, son seferini yapmaktadır. Bir Noel akşamında, bir deniz altı depreminin yarattığı tusinami nedeniyle gemi alabora olur, baş aşağı yüzmeye başlar. Kaçış yolu, artık suyun üstünde olan dış gövdededir. Hatta daha önce geminin dibiyken, artık neredeyse gemi-nin tavanı… Ölenler var, kurtulanlar var. Kurtulanlar, başkalarının liderliğinde iki gruba ayrı-lırlar. Kaçış yolunda, bir süre sonra karşı karşıya gelirler. İşte AVM’nin içinden sinema salo-nuna dönerken, neneyle ve torunla karşılaşmam, filmde söz ettiğim sahneyi getirdi aklıma nedense. Gözlerimde yaş perdesi, boğazımda bir yumru, frenlenmiş kahkahanın yüz mimik kaslarımdaki titreşimleri… Tarif ettim lavaboların yerini. Bekleme salonundan sinema salo-nuna geçtik; ışıklar söndü. Nene ile torun yok. Dönmediler. Koca sinema salonu benim, bi-zim. Bir yalnızlık çöktü içime ki sormayın. Tam zamanı. En arkaya geçtim ve uykuya teslim ettim kendimi. Horlamışım tabii. Sinemada bizden başka kimse olmadığı için eşim uyandır-mamış. Böylece günlerdir süren uykusuzluğu, temiz ve derin bir uyku çekerek o an için çöz-müş oldum.
         Eşim tarafından uyandırıldığımda hissettiğim yalnızlık daha bir koyulaşmış, daha bir “kuyu” laşmıştı. Öyle ki pek çok depremzedenin yaşadığı onulmaz yalnızlığın bir benzeri, hatta ta kendisiydi!

Muhsin Boz /Eylül 2024, Eskişehir


Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.