Gelsen | Yılmaz Pirinççi
Dilek, fenerleri alacağım
Sen gelirsen
Bir akşam
Gün kararırken
Yakıp yakıp göndeririz gökyüzüne
Olana
Olmayana
Hiç bir şey olmazsa bile geceyi aydınlatırız
en azından
Birileri bakıp bakıp gülümser
Bakarsın bir yıldız takılır birinin kuyruğuna
Sonra yürürüz sahilde hiç konuşmadan
Dalgaları dinleyerek
Tuzlu iyot kokusu
Islak bir hava
Ne güzel okşar saçlarımızı
Yol boyu köpekler üşüşür iki yanımıza
Az ilerde midyeci Hasan
İki bira kaparım büfe den
Midyeyle beraber
Güle oynaya döneriz
Sonra belki yine sahilde birer birer açarız kabuklarını.
Dudağının kenarına bir pirinç tanesi yapışır.
Birde limon tadı bakışlarında sarı sarı
gülümseyen
Bir şarkı, Sigaranın dumanına sarar beni seni
Bir şarkı, Sorma der
Bir şarkı,
Neredesin
Derken pata-patlı balıkçı teknesi geçer tam önümüzden
Yağmur usulca öpmeye başlar yanaklarımızı
Balıklar su içmeye çıkar
Sen düşer gibi olursun
Ben gözlerine düşerim
Gece, tarayıp saçlarının karasını üstümüze örter.
Avuçlarımda bir yağmur ıslanır
Kauçuk yapraklarda bir elmas parıltısı
Zaman sessizliği demler koynunda
Bir yediveren sevda
Tutar yakasından aşkı
Bir hasreti emzirir nadasa kalmış gül goncaları
Bir yürek kopar yerinden
Bir yürek avuçlarına düşer.
Yılmaz Pirinççi